Oruçta kaza ve kefaret gerektiren durumlar, İslam dini kuralları içerisinde belirlenmiştir. Aşağıda bu durumların bazılarını açıklamak istiyorum:
1. İsteyerek veya unutarak orucun bozulması: Oruç tutan bir kişi, isteyerek veya unutarak yemek, içmek veya cinsel ilişkide bulunursa, orucu bozulur ve bu durumda orucu kazaya bırakması gerekir. Ancak bu bozma durumu cinsel ilişki için geçerli olan mutlak orucu bozma hükmü haricinde tutulan orucun bozulduğu anlamına gelir.
2. Cinsel ilişki: Oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak, orucu bozan bir davranıştır. Cinsel ilişkide bulunduğunuz günün orucunu kazaya bırakmanız gerekir.
3. Hükmen tutulan oruçta sağlık sorunları: Hükmen tutulan oruç, ramazan ayında tutulması gereken oruçtur. Ancak sağlık sorunları, yaşlılık veya hamilelik gibi özel durumlar nedeniyle tutulamazsa, bu oruçlar açılamaz. Bunun yerine, bu oruçları kaçıran kişi, sağlık durumu düzeldiğinde kazaya bırakmalıdır.
4. Yeme içme hastalıkları: Oruç tutarken, hastalık veya açlık durumu gibi sebeplerle dayanılmaz bir acı veya zarar hissediyorsanız, orucu bozabilirsiniz. Ancak böyle bir durumda da orucunuzu kazaya bırakmanız gerekmektedir.
5. İhtiyacınız olan ilaçları kullanmak: Oruç tutarken, hastalık veya sağlık sorunları nedeniyle düzenli ilaç kullanmanız gerekiyorsa, bu ilaçları kullanabilirsiniz. Ancak ilaçlar soluma yoluyla veya damar yoluyla alınmamalıdır. Eğer ilaç yemek veya içmek gerektiriyorsa, orucu bozmuş olursunuz ve bu durumda kazaya bırakmanız gerekir.
Bu durumlar orucu bozduğunu ve orucun kazaya bırakılması gerektiğini göstermektedir. Oruç bozulduğunda, Ramazan dönemi dışında uygun bir zamanda orucu kazaya bırakmak gerekmektedir. Ancak bazen orucunu bozan kişiler, bu durumu telafi etmek için kefaret yapmayı tercih edebilirler. Kefaret, orucunu bozan kişinin belirli bir sayıda fakire yemek vermesi veya bir süre ardı ardına oruç tutması anlamına gelir. Kefaret, oruç yerine geçen bir süreçtir ve orucu kazaya bırakmak için bir alternatif değildir.
