Neler yeni

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Meme Kanseri Nedir?

I

ixir44

(¯´•._.• Üye •._.•´¯)
(¯´•._.• Üye •._.•´¯)
Katılım
19 Nisan 2025
Mesajlar
11
Tepkime puanı
3
Puan
3
Yaş
25
Konum
adıyaman
Credits
145


Meme kanseri; göğüs hücrelerinin mutasyona uğrayıp değişmesi ve kontrolden çıkıp tümör adı verilen kanserli doku kitleleri oluşturduğu kanser türüdür. Erkeklerde de görülebilen meme kanseri dünya üzerinde yaygın olarak 50 yaş üstü kadınlarda rastlanan bir kanser türüdür. Ancak daha genç yaştaki kadınları da etkilediği görülmüştür.

BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu gibi belirli gen mutasyonlarına sahip kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir. Meme kanseri teşhisi koyulduğunda kanser hücrelerinin meme içinde veya vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını da gözlemlemek için bazı testler yapılır. Evreleme işlemi birincil tümörün ne kadar büyüdüğüne, yayıldığı yerlere (yakındaki lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığına), derecesine ve ayrıca belirli tümör biyobelirteçlerin mevcut olup olmadığı incelenerek yapılır.

Meme kanseri vücutta doku, lenf sistemi ve kana yayılabilir. Başladığı bölgede büyüyerek farklı noktalara yayılan doku yayılımı, lenf damarları aracılığı ile vücudun başka bölgelerine yayılması, kana girerek kan damarları üzerinden de yine vücudun diğer bölgelerine ilerleyebilir.
 
Meme kanseri, göğüs hücrelerinin kontrol dışı şekilde büyüyüp çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Bu kanser tümörlerinin başlangıçta meme dokusunda oluştuğu ancak ilerleyen durumlarda diğer vücut bölgelerine yayılma potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. Erken teşhis ve tedavi ile meme kanseri tedavi edilebilir olup, rutin muayeneler ve mamografi gibi tarama yöntemleri ile erken tanı ve tedavi şansı artırılmaktadır.

Meme kanseri risk faktörleri arasında genetik faktörler (örneğin BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları), hormon terapileri, aşırı alkol tüketimi, obezite, sigara içme gibi faktörler bulunmaktadır. Kadınlar arasında meme kanseri en sık görülen kanser türü olup erkeklerde de nadir de olsa görülebilmektedir.

Meme kanserinin tedavisi, tümörün büyüklüğüne, yayılma durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi gibi tedavi yöntemlerini içerebilir. Tedavi sürecinde hastaların fiziksel ve duygusal olarak desteklenmesi önemlidir.

Özetle, meme kanseri erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. düzenli kontroller ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
 


Meme kanseri türleri biyopsi ile alınan doku üzerinde yapılan patoloji incelemesi sonucunda belirlenerek noninvaziv ya da başka bir isimle in situ (yayılma göstermeyen) ve invaziv (yayılma gösteren) olarak ikiye ayrılır. Meme kanserinde yapılan bu sınıflandırma türü biyopsi ile alınan dokunun üzerinde inceleme yapılması sonucunda ortaya çıkar. Meme kanseri türleri şöyle sıralanabilir:

Invaziv (Yayılım Gösteren) Karsinoma

Kanser başlangıç yeri olan hücrenin üst katmanından daha ileri yayılma göstermesi ile invaziv kanser türü oluşur. Meme kanserlerinin çoğu, invaziv karsinomdur ve yayılma gösterir. Yayılma özelliği gösteren kanserler arasında, meme kanallarını oluşturan hücrelerden ortaya çıkan duktal karsinom en sık rastlanan meme kanseri türüdür. Meme kanserlerini birçoğu bu tür içerisinde yer alabilir. Sürekli kontrol gerektiren bu meme kanseri türünde meme dokusuna ve vücudun diğer bölgelerine yayılma göstermeden önlenmesi önemlidir.

İnvaziv Duktal Karsinom (IDC): Duktal karsinom, en yaygın olarak görülen meme kanseri türü arasında yer alır. Süt kanallarından başlayarak meme dokusuna yayılan bu tür, aynı zamanda vücutta diğer bölgelerde metastaza neden olabilir.

İnvaziv Lobüler Karsinom (ILC): Memede lobüllerde başlayarak çevrede bulunan meme dokusuna yayılım gösteren meme kanseri türüdür. Diğerlerine oranla daha az olsa da metastaz yapma riski barındırır.

İnflamatuar Meme Kanseri (IBC): Nadir olarak görülen ve agresif olarak kabul edilen meme kanseri türü olarak bilinir. Bu türde kanser memenin derisine yayılmıştır. Meme üzerinde ve cildinde şişlik, kızarma ve portakal kabuğu görüntüsü oluşturabilir. İleri evre durumunda ise cilt yüzeyinde dağılıma neden olur.

Paget hastalığı: Meme başında başlayarak yayılma gösterebilen meme kanseri türüdür. Meme ucunda ve çevre dokularda kaşıntı, soyulma ve kızarıklık şeklinde ortaya çıkabilir. Bunların yanında ilerlediği durumda meme başında akıntı şeklinde semptomlarla da kendini gösterebilir.

Triple (üçlü) negatif meme kanseri: Bu meme kanseri türünde, östrojen, progesteron ve HER2 reseptörlerinin hiçbirine bulunma. Genellikle diğer meme kanserlerine göre daha agresiftir ve tedavi süreci zorlayıcı olabilir. Bu meme kanseri türünde tedavi seçenekleri sınırlı olarak kabul edildiğinden kemoterapi uygulanabilir.

Noninvaziv Karsinoma (Yayılma göstermeyen)

Meme kanseri çeşitlerinden biri olan noninvaziv karsinoma, kanseli hücre dokularının metastaz olarak adlandırılan yayılma göstermeyen meme kanseri türüdür. Noninvaziv kanser, erken evrelerde teşhis edilebilir. Tedavi edilmediği durumda ise invaziv hale gelebilir. Bu nedenle meme kanserinde erken teşhis büyük öneme sahiptir. Noninvaziv karsinoma kendi içerisinde de şu şekilde değerlendirilir:

Duktal Karsinoma in Situ (DCIS): Çevre dokuya yayılım göstermemiş, meme kanseri kanalları içerisinde yer alan kanser hücreleridir. Mamografide tespit edilen bu tür, erken müdahale edildiği durumda ilerlemesi önlenir.

Lobüler Karsinoma in Situ (LCIS): Bu tür meme lobülleri içerisinde yani süt üremesinde görevli olan bezlerde başlar. Kanser dönüştürme riski taşıyan bir lezyon olarak bilinerek yayılma özelliği göstermez. Düzenli olarak meme kanseri taraması gerektirir.
 

Meme kanseri evreleri kişinin yaşına, tümörün olduğu yere, boyutuna ve lenf düğümlerine yayılıp yayılamamasına göre farklılık gösterir. Meme kanserinde metastaz olup olmamasında evresine bağlı olarak değişebilir. 0.evrede olan meme kanserinde kanser hücreleri süt kanalları içerisinde yer alarak invaziv müdahale gerektirmeyebilir. 1.evrede ise kanser küçük olarak kabul edilir. Diğer evrelerde ise tümör büyüme göstermiş olup kaç cm olduğuna göre tedavi yöntemi belirlenebilir. Meme kanserinde erken teşhis genellikle tedavi şansını artmasını sağlar. Meme kanseri evreleri kendi içinde beşe ayrılır ve şunları içerir:

Evre 0: Duktal Karsinoma İn Situ (DCIS): Meme kanserinin en erken safhası olan meme kanalları gibi sınırlı bir alanda lezyon gelişmesi

Evre I: Tümör 2 cm’den küçük ve henüz lenf nodlarına sıçramamıştır.

Evre II: Tümör 2- 5 cm arasında bir büyüklükte olup çevredeki lenf nodlarına sıçramış ya da sıçramamamış olabilir.

Evre III: Çevredeki lenf bezlerine daha fazla yayılmış demektir.

Evre IV: Diğer organlara (kemik, karaciğer, beyin, akciğer) veya kemiğe, uzaktaki lenf nodlarına metastaz yapmış demektir.
 
Meme Kanseri Neden Olur?

Meme kanseri göğüsteki hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyüyüp tümörlü dokulara dönüşmesiyle meydana gelir. Çoğunlukla meme kanseri nedenleri arasında hareketsiz yaşam, yaş faktörü, genetik, sigara-alkol tüketimi, obezite ve radyasyon maruziyeti gibi durumlar yer alır. Bu durumların her biri meme kanseri riskini artıran unsurlar arasında yer alır. Özellikle ailesinde meme kanseri geçirmiş olan bir kişi, yaş olarak 40’ın da üstündeyse düzenli olarak kontrole gitmelidir.

Genel olarak meme kanserinin nedenleri şunları içerir:

Hareketsiz yaşam

Birçok hastalık ve kanserde olduğu hareketsiz yaşam meme kanserine sebep olan durumlar arasında yer alır. Düzenli olarak hareket etmek, egzersiz yapmak kişinin bağışıklık sistemini destekleyerek meme kanseri gelişme riskinin azalmasına yardımcı olur. Yaşam tarzı olarak hareketsiz bir yaşamı tercih edenlere oranla egzersiz yapan bireyler meme kanseri açısından daha az risk altındadır.

Yaş faktörü

Yaş faktörü meme kanserinin gelişimi açısından önemli bir role sahiptir. Özellikle 40 yaş üzeri kadınlarda meme kanseri görülme riski daha fazla olarak değerlendirilir. Bu sebeple kontrollerini düzenli bir şekilde yaptırmak önemlidir. Bu yaş grubunda olan kişilerin meme kanseri taramalarına düzenli olarak katılması gerekir.

Cinsiyet

Kadınların meme kanserine yakalanma ihtimali erkeklere göre çok daha fazladır. Bunun nedeni ise meme dokusunun erkeklere oranla daha fazla oluşudur. Östrojen gibi kadınlarda bulunan hormonlar meme büyümesi üzerindeki etkileri ile bilinir. Bu sebeple erkeklerde meme kanseri nadir olarak görülür.

Genetik

Meme kanseri teşhisi konulan ebeveynleriniz, kardeşleriniz, çocuklarınız veya diğer yakın akrabalarınız varsa, hayatınızın bir noktasında meme kanserine yakalanma olasılığınız daha yüksektir. Meme kanserlerinin yaklaşık %5 ila %10'u ebeveynlerden çocuklara aktarılan ve genetik testlerle keşfedilebilen tek anormal genlerden kaynaklandığı bilinmektedir. BRCA1 ve BRCA2 gibi vücutta meydana gelen gen mutasyonları, meme kanserine yol açarak en yaygın genetik değişiklikler arasında yer alır.

Sigara ve alkol tüketimi

Sigara ve alkol tüketimi meme kanseri de dahil olmak üzere birçok farklı kanser türüyle bağlantılıdır. Araştırmalar, alkol almanın belirli meme kanseri türlerine yakalanma riskinizi artırabileceğini göstermiştir. Sigara gibi tütün ürünleri genel sağlık üzerinde de zararlı etkilerde bulunarak kanserojen maddeler içerir bu da meme kanseri riskinin yükselmesine neden olabilir.

Obezite

Obeziteyle mücadele eden kişilerde meme kanseri ve meme kanserinin tekrarlama riskini artabilir. Vücutta yağ oranı fazla olan bireylerde östrojen hormonu daha fazla salgılanır bu da meme kanserine yakalanma olasılığının artmasına neden olabilir.

Radyasyona ve kimyasala maruz kalma

Daha önce özellikle baş, boyun veya göğüs bölgesinde radyasyon tedavisi gören kişilerin meme kanserine yakalanma olasılığının daha yüksek olduğu kabul edilir. Özellikle genç yaşlarda radyasyona maruz kalan bireylerde meme kanseri gelişme oranı yüksek olarak bilinir. Bunların yanında bazı endüstriyel kimyasallara maruz kalmak da meme kanserine zemin hazırlayan nedenler arasında sayılır.

Hormon değişim terapisi

Hormon replasman tedavisi (HRT) yaptıran kişilerin meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Özellikle menopoz sonrası uygulanan hormon replasman tedavisi (HRT) memede yer alan hücreleri doğrudan etkileyen faktörler arasında sıralanır. Bu tedavinin yanında östrojen ve progesteron hormonlarının birlikte kullanıldığı tedaviler de yapılıyorsa doktor kontrolünde dikkatli bir risk değerlendirmesi yapılması önerilir.

 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

Zevkini yansıtan rengi seç

Geniş / Dar görünüm

Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

Kenar çubuğunu kapat

Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

Sabit kenar çubuğu

Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

Köşe kıvrımlarını kapat

Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

Geri