Neler yeni

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Huzura Varış (namaz)

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan SoruCevap
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
S

SoruCevap

Misafir
Fatiha ve Tehiyyat Huzura Varış


Evet Namazla Rabbimize yoneliyor, hacetlerimizi, şikayetlerimizi ona dile getiriyoruz

Peki, namaz kılarken, okuduğumuz Fatiha sUresinde “yalnız Sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz derken, kasdettiğimiz diğerleri kimlerdir??

Namazı tek başımıza kıldığımızda da aynı tarzda Rabbimize duada bulunuyor ve “yalnız Sana ibadet ederim ve yalnız Senden yardım dilerim demek yerine , “İyyake na’budu ve İyyake nestain : “yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz şeklinde bir ifade de bulunuyoruz??

Bizimle beraber olan diğerleri kimlerdir???

Evet İnsan namazı tek başına eda eder gibi gozukur ancak, 3 muazzam orduyla namaza durmaktadır


Uc muazzam cemaatle, o cemaatlerin namına “İyyake na’budu ve İyyake nestain diyerek, munacaatta bulunur

Birincisi: İnsanın vucudundaki zerreler, hucreler, organlardan muteşekkil bir cemaat vardır Hepsi kendi vazifesiyle ibadettedirler İnsan bu cemaatin imamı, temsilcisidir Aynı zamanda maddi anlamda değil, manevi boyutuyla da bir cemaati temsil eder Aklı, kalbi, duyguları ve tum manevi latifelerinden oluşan bir manevi cemaat de vardır

Demek birinci cemaat, maddesi ve manası itibariyle insana emanet edilen cihazları, hassalarıdır Tum aza ve zerreler, ve latifeler, başlıbaşına bir alemdirler

İkincisi: Namaz kılan butun insanlardan oluşan bir cemaattir İnsan namaza durunca, kendisi gibi, milyonlarca mu’minin Kabe cevresinde halkalar oluşturup namaza durduklarını hayalen gorurHalkalar buyudukce, kendisine kadar geldiğini ve o namaz kılan milyonlarca mu’minden biri de kendi olduğunu duşunerek, coşkuyla “İyyake na’budu ve İyyake nestain der

Ucuncusu: Kainat ve icerisindekilerden oluşan bir cemaat Zerreden şemse, galaksilere, ruhanilere, meleklere kadar İnsan namazında yaratılan cumle mahlukatın ibadetlerini Rabbine takdim eder Onların ibadetlerine bir temsilci hukmunde, Rabbinin huzuruna cıkar

İşte kainatın hulasası olan insan, yaratılış hakikatine yakışır bir ibadet olan namazla mukellef kılınmıştır


Namaz, insanın kainatın bir ustabaşısı hukmunde olduğunun, mahlukatın temsilcisi ve halifei arz olduğunun bir gostergesidir

Fatiha’da tum kainat ve yaratılanlar adına Rabbine muracaat eden insan,

1 Ettehiyyatu’de ise tum mahlUkatın ibadetlerini Rabbine takdim eder

Evet Tahiyyatta, alemlerin tamamının ibadetlerini Allah’a bir sunuş vardır

Miracta asm Efendimizin Rabbine yaptığı taktimdir

2 İşte bizler, namazdaki Ettehiyyatu’de, Allah RasUlu’nun Rabbul Alemin’e tum kainatın ibadetlerini sunduğu o mirac gecesine de hayalen tanık oluruz

3 Namaz kılan bi mu’min, namazıyla, “mahlukatın Sana yapmış oldukları ibadetleri bilerek, imanımla Sana takdim ediyorum Ya Rabbi der

İnsan oz olarak yaratıldığından, onun hamdi de, şukru de kainat kadar olamlıydı İşte kainatın ibadetlerini takdim vazifesi insana verilmiştir Ta ki, kainat dolusu bir şukru Rabbine ifade edebilsin

Bizim şu sınırlı omrumuz ve sınırlı hamdimiz, Rabbimizin kainat dolusu ihsanına, ikramına ve nimetlerine karşı kainat dolusu bir teşekkur yapmaya yetmezAma niyetimizle, imanımızla kainatın ibadetlerini, Rabbimize taktim ettiğimiz de, amel defterimize butun o ibadetleri yapmış hukmunde kaydedilir Bundan daha buyuk bir kar duşunebilir misiniz?

Demek ki, insan iki ayrı şahsiyetle, Cenabı Mevlaya iltica halindedir:

Birincisi: Yeryuzunun halifesi, varlıkların reisi, sultanı unvanıyla, herşey adına, herşeyin ibadet ve hizmetini takdim ederek, aynı zamanda muhtac olduğu şeyleri niyaz ederek “İyyake na’budu ve İyyake nestain der

İkincisi: Ettehiyyatude: kendisinin ibadetinin Rabbinin ihsan ve ikramlarına, nimetlerine karşılık bir hic hukmunde olduğunu ifade eder ve butun kainatın ibadetlerini Rabbine takdim ederek, “Ya Rabbi! ben senin makbul kulların gibi, sana makbul hediyeler takdim edemedim Ama sen, butun hayat sahiplerinin hayatlarıyla dile getirdikleri tesbihlere, zikirlere, şukurlere, ibadetlere layıksın Ben de onları imanımla, niyetimle sana takdim ediyorum “ der

İşte, sınırlı omrunde, boyle sınırsız bir şukru, namazla ifade ediyor insan

Namaz kılmayan insanın sukut etmesi


İnsan namaz kılmadığı vakit, affınıza sığınarak soyluyorum ki, mutfak ile banyo arasında gidip gelen bir makine olacaktır

Ayeti Kerimesinde Allah (cc) “Rabbinizin nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız buyuruyor


Evet Allah’ın bze ihsan ve ikram buyurduğu nimetler saymakla tukenmeyecek kadar sınırsızdır

Bizi yokluk karanlıklarından şu varlık alemine cıkaran, bize bizi dağ, taş, ya da hayvan olarak yaratmayıp, insan sUretinde yaratan, kulağımızı acıp, gozumuzu takan Allah,

Başımıza oyle bir dimağ, sinemize oyle bir kalp, ağzımıza oyle bir dil yerleştirmiş ki, hadsiz hediyelerini tadabilip, tanıyabilecek kabiliyette yaratmıştır İman ile bizi insaniyet makamına cıkaran Allah, İslamiyet ile, Allah RasUlu’ne ummet olmakla da bizleri şereflendirmiştir

Kainatı bir sofra yapıp onune seren, kendisine muhatap alan, butun alemi ona hizmetkar eden, Rabbine insan Rabbine nasıl ibadet edeceğini, nasıl bir şukurde, teşekkurde bılınacağını şaşırmaz mı?

Allah insanı, tam da kendisine uygun bir ibadetle mukellef , vazifeli kılmış ve kainat dolusu bir ibadeti, şukrun ifadesi olan namazla emretmiştir

KAİNAT, MU’MİNİN VEFATIYLA AĞLAR, KAFİRİN OLUMUYLE SEVİNİR

Alemde yaratılan ne varsa, mu’minin hayatından haz duymakta, sevinmektedir

Kafirin hayatından da huzun duymaktadır

Kur’anı Kerim’de Duhan SUresi 29 ayette şoyle buyrulmaktadır:

“Mu’minin olmesiyle yer ve gok ehli tahammul edemez ağlar, ama kafirin olmesiyle sevinir, ağlamaz

Nicin mu’minin olumune ağlar yer ve gok ehli?

Cunku mu’min, halden ve dilden anlayan birisiydi Yaratılanların hakik kıymetini bilen birisiydi Onları yaratanlarına itaatle, ibadetle vazifeli olduklarını goren birisiydi Mu’min, kainatı başıboş ve manasız olarak gormeyip, bir kitap gibi kainatı okuyan, kainatın yaratılışındaki manaları tefekkur eden biriydi(s)

Namazıyla, mahlukatın ibadetlerini, itaatlerini bildiğini, takdir ettiğini, iştirak ettiğini bildiren biriydi

Ve daima zikettiği, Ali İmran sUresinin 191 ayetiydi:

“ Ey Rabbimiz, sen bizi boşuna yaratmadın Seni her turlu eksik ve kusurlardan tenzih ederiz Bizi Cehennem azabından koru!

Fakat, kafirin boyle bir endişesi yoktu Şu muazzam kainatı ve ondaki kusursuz ahenk ve intizamı tesaduflere bağlıyordu Kendisi başıboş, serseri olduğu icin, kainatı da başoboş ve anlamsız goruyordu

İşte bu hakarete maruz kalan mevcudat, kafirin olmesine seviniyorlar

Mu’minin vefat ettiğinde de “Eyvah, halimizden ve dilimizden anlayan, Rabbimizi binbir dil ile tesbih eden biri daha vefat etti diye arkasından ağlıyorlar

Evet insan da tum yaratılanlar gibi bir kuldur Ama, tum yaratılanların kendisine bağlandığı bir kuldur!!

İşte insan namazı terk ederek, mahlukatı o yuksek makamlarında temsil etmemiş olmakla,

hem mahlukatın hakkına tecavuz etmiş olmaz mı?

Hem onlara hakaret etmiş, hem de onları yaratan ve ibadetlerini takdimle insanı vazifelendiren Rabbul Alemin’e hakaret etmiş olmaz mı???

Sen benim kalbime bak:

Kimi insanların, namazı kucuk gorduklerine ve “sen benim kalbime bak diyerek işin icinden cıktıklarına şahit oluruz

Mehmed Kırkıncı Hoca’nın ‘Hikmet Pırıltıları’ isimli değerli kitabında, şoyle bir misal vardır:

Okumadan doktor olmak isteyen bir lise mezununa:

Fakulteye girip, doktorluk ilmini tahsil etsene, dediğimizde;

Sen benim kalbime bak Benim Tıp Fakultesine oyle bir imanım, doktorluğa karşı oyle birr muhabbetim var ki tarif edemem Siz okula devam edin Yarın yine sizden once ben doktor olacağım

Namaz kılmayan kimseler de boyle demiyorlar mı?

“Siz namaz kılmaya devam edin Ben kılmıyorum ama, daha doğrusu, Allah’ın emirlerini dinlemiyorum ama oyle bir imanım, Allah’a oyle bir sevgim var ki, yarın yine sizden once Cennete ben gideceğim

Ancak nice insanlar var ki, gercekten namaza başalmak istiyor, İslamı yaşamak istiyorlar Ancak, belki de bizden gelecek bir gayret kıvılcımına ihtiyacları var ki, bu kısım mevzu bahis ettiğimiz kısımdan ayrıdır

Kalbi temiz olan ve Allah’a inanıyorum diyenler ne yapmışlar???

5 vakit farz namazla kalmamış, geceyi bolup namaza kalkmışlar Ramazan orucunu tutmakla kalmamış, her ayın birkac gununu de nafile orucla gecirmişler Mallarının zekatını vermekle kalamamış, sadakalarla, yardımlarla, ihtiyac sahiplerini gozetmişler Yaya olarak kilometrelerce yolları katedip, dunyanın kalbi olan Kabe’ye gelmişler Serden, servetten geip, İslamı cihana tebliğ etmişler İşte kalbi temiz muslumanlar bunlar değil midir?

Bzamanın ifade ettiği gibi: “Cennet ucuz değil, Cehennem dahi luzumsuz değil
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

Zevkini yansıtan rengi seç

Geniş / Dar görünüm

Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

Kenar çubuğunu kapat

Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

Sabit kenar çubuğu

Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

Köşe kıvrımlarını kapat

Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

Geri