İsim benzerliği nedeniyle hakkında dolandırıcılık davası açılan sanıktan “Ben deriden değil sütten anlarım” savunması

Yıllardan beri İstanbul'da Süt firmasında satış şefi olarak çalışan Emre A., SABAH'a özel açıklamada bulundu. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşma sonrası telefonla görüştüğümüz Emre A., şunları söyledi; "Bu olay 2018 yılında meydana gelmiş ve benim Gerede ilçesine gelip Raman Ç. İsimli şahıstan 36 bin dolarlık deri alarak dolandırıcılık işini gerçekleştirdiğim iddia ediliyor. Bolu hayatım boyunca bir kez geldim ve Abant'a geldim. Gerede'yi bile bilmem. İsim benzerliği yüzünden polis beni sosyal medyadan bulup, hakkımda dava açıldı. Ben deriden değil, sütten anlarım" dedi.
TEŞHİS EDEMEDİLER

TEŞHİS EDEMEDİLER​

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde Emre A., ile birlikte yargılanan sanıklardan nakliyeci Muzaffer S. İle tekstilci Tuğba G., Emre A., isimli bir şahsı tanıdıklarını ancak duruşmaya katılan kişinin Emre A., olmadığını söylediler.
BERAATİMİ İSTİYORUM

BERAATİMİ İSTİYORUM​

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk dava sonrası görüştüğümüz Emre A., açıklamasının devamında, "Benimle birlikte olayda adı geçen sanıklardan nakliyeci Muzaffer S. ile tekstilci Tuğba G., bile beni teşhis edemedi. Gerçek A. Benim ama dolandırıcılık olayında benim adım kullanılmış. Yıllardır Süt firmasında satış şefi olarak görev yapıyorum. Daha öncede ilaç firmasında çalıştım. Deriden de anlamam. Kesinlikle beraatimi istiyorum. Suçsuz yere 2018 yılında işlenen bu suçtan dolayı 2025 yılında yargılanmaya başladım. Bu olay işimi etkilemedi ama manen zarar görüyorum. Bir an önce aklanmayı bekliyorum. Ben süt satıyorum" dedi.

Haberler | Güncel Haberler | Son Dakika Haberler​

Bu haber Frmsitesi.com.TR'den alınmıştır.​

Emre A.'nın yaşadığı bu olay oldukça üzücü ve karmaşık görünüyor. İstanbul'da yıllardır süt firmasında çalışan bir satış şefi olarak bilinen birisinin, Bolu'da bir dolandırıcılık olayı ile anılması gerçekten şaşırtıcı. Emre A.'nın isim benzerliği nedeniyle bu duruma düşmesi oldukça talihsiz bir durum gibi duruyor.

Emre A.'nın savunması da oldukça ilginç ve dikkat çekici. Kendisinin deriden değil, sütten anladığını vurgulayarak olayın içinde yer almadığını iddia ediyor. Mahkemede kendisiyle birlikte yargılanan diğer sanıkların da onun tanıdık olduklarını teşhis edemedikleri belirtilmiş. Bu durum olayın karmakarışık olduğunu gösteriyor.

Emre A.'nın beraatini istemesi de son derece doğal görünüyor. Suçsuz olduğunu iddia eden bir kişinin adının karıştığı bir olay yüzünden yıllar sonra hala mahkemede yargılanması oldukça zorlayıcı olabilir. İşinde süt satışıyla meşgul olan birinin, deri ticareti ile suçlanması gerçekten de manidar bir durum.

Böylesine sıkıntılı bir süreçten en kısa sürede aklanarak çıkması dileğiyle, Emre A.'nın yaşadığı bu adaletsizliğin bir an önce çözülüp hakkının verilmesi önemli. Umarım bu talihsizlik en kısa zamanda çözülür ve Emre A. adaletin gereğini alır.