(¯´•._.• Üye •._.•´¯)

Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 150'inci Genel Kurulu, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenleniyor. Genel kurula TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da katılıyor. Kurtulmuş, Özbekistan giderken uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Kurtulmuş'un sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Dünya son dönemde bir güç savaşına, ticaret savaşına doğru evriliyor. BM'nin bir geçerliliği kalmadı. İnsanlık suçu işleniyor, katliam yapılıyor ve BM'den hiçses yok. Dünyadaki son gelişmeler çerçevesinde değerlendirmeniz ne olur?
Dünya son dönemde bir güç savaşına, ticaret savaşına doğru evriliyor. BM'nin bir geçerliliği kalmadı. İnsanlık suçu işleniyor, katliam yapılıyor ve BM'den hiçses yok. Dünyadaki son gelişmeler çerçevesinde değerlendirmeniz ne olur?
Dünyanın yeni bir döneme girdiğini yıllardır söylüyoruz. Özellikle son dönemdeki gelişmelerle, artık eski dünya sistemine ilişkin ne varsa bunların hiçbirisinin geçerli olmadığını, yepyeni bir dünyanın kurulmakta olduğunun işaretlerini görüyoruz.Amerika'nın, Afganistan'dan 2021 yılının yazında apar topar çekilmesinin, Berlin Duvarı'nın yıkılması gibi sembol bir tarih olduğunu düşünüyorum. Bu süreçle birlikte, Amerika'nın yönettiğini zannettiği bir dünya sisteminin artık geçerliliğini korumayacağı ortaya çıkmış oldu. Bundan sonra sistemin nasıl gelişeceğine ilişkin bugünden yarına çok net detaylar söylemek mümkün değil ama söyleyeceğimiz en temel şey şudur. Dünya artık çok kutuplu bir sisteme doğru gidiyor. Ne iki kutuplu ne de tek kutuplu bir dünya olacak, çok kutupluluk dünyada hakim olacak. Bildiğimiz kutuplaşmadan ziyade çok merkezli bir dünyaya doğru gidiyoruz. Sayın Trump'ın bu çıkışlarının; yeni dönemin ne olduğunu, nasıl gelişeceğini anladığını ve bundan dolayı da elini yükseltmek için ortaya koyduğu birtakım fikirler olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen bir müddet sonra, Trump'ın bu çok üst perdeden dile getirmiş olduğu yaklaşımların gerçekleşmesinin çok kolay olmadığı anlaşılacaktır.
Avrupa, Rusya'nın Kırım'ı ilhakıyla birlikte dünya siyasetinden geriye çekilmek zorunda kaldığı bir dönemi yaşadı. Eğer 2014 yılında Kırım'ın ilhakına Avrupa bir cevap verebilmiş olsaydı, bambaşka bir dünya gelişebilirdi fakat Avrupa kendi iç dengesi ya da dengesizliği dolayısıyla ilhaka karşı ses çıkaramadı. Bugün Avrupa'nın geldiği güvenlik endişeleri, korkularının da işin içerisinde olduğu bu süreç, aslında Avrupa'yı bekleyen bir sonuçtu.