Şirket iflas ettiğinde ortaya çıkan durumlar oldukça önemlidir ve etkileri birçok kişiyi etkileyebilir. İflas kararı verilen bir şirketin varlığı ve gelirleri artık iflas masasına intikal eder. Bu durumda, şirketin iflas eden borçluları üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkar ve alacaklıların talepleri doğrultusunda bir süreç başlar.
İflas eden bir şirketin çalışanları da bu durumdan etkilenebilir. İşçilerin, işverenin iflasının açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş kıdem ve ihbar tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş akdinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları kıdem ve ihbar tazminatı öncelikli alacaklar arasında yer alır. Ancak, bu tazminatlar genelde diğer alacaklar gibi ödenmesi zor olabilir.
Limited şirketlerin iflas etmesi durumunda ise ortaklar, şirket borçlarından dolayı bireysel olarak sorumlu tutulmazlar. Sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve sözleşmede belirtilen diğer yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla, limited şirketlerin iflası durumunda, şirketin borç ve yükümlülükleri şirket varlığı ile sınırlı olacaktır.
Bir şirketin iflas etmesi durumunda, çalışanların alacakları devlet tarafından kısmen karşılanabilir. Ancak bu durum genellikle işçilerin tüm alacaklarını karşılamaya yetmeyebilir. İşçilerin alacaklarını tam olarak alabilmeleri için farklı yasal süreçler ve uygulamalar devreye girebilir.
Şirketlerin konkordato ilan etmesi ise borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulma ve alacaklıların alacaklarını belirli bir vadeyle garanti altına alma sürecidir. Bu süreç, borçlu şirketin finansal durumunu düzeltme ve iflastan kaçınma şansı tanırken, alacaklıların da alacaklarını garanti altına almasını sağlar. Bu süreç genellikle borçlu şirket ile alacaklılar arasında yapılan anlaşmalarla gerçekleşir ve yasal süreçlerden oluşur.
