Pieter BRUEGEL (yaklaşık 1525–1569)
Portresi
16. yüzyılın ünlü Flaman ressamı Pieter Bruegel bugünkü Belçika sınırları içinde doğdu. Re*sim sanatına ünlü ressam, heykelci ve mimar Pieter Coecke van Aelst'in yanında çıraklıkla adım attı. 1551'de Anvers yakınlarındaki res*samlar loncasına giren Bruegel 1553 dolayla*rında Roma'ya gitti. İtalya'da bulunma nedeninin genellikle ressamların yaptığı gibi kla*sik temaları ve Rönesans dönemi yapıtlarını incelemek değil, manzara resminde deneyimi*ni artırmak olduğu söylenebilir.
Bruegel Roma'dan döndükten sonraki 10 yıl içinde Flaman köylülerinin yaşantısını resimledi. Bu tablolarda, düğünlerde dans eden, tarlalarda yan gelip uyuyan, oburca yiyip içen neşeli, canlı, kaba saba köylüler yer alır. Resimlerin tümünde çarpıcı bir hare*ketlilik gözlenir. Bruegel 1563'te ilk ustası Coecke'un kızıyla evlenerek Brüksel'e yerleşti. Ömrünün geri kalan yıllarını geçirdiği Brük*sel'de manzara resimlerine yöneldi ve bu alanda kendini çok geliştirdi. Bu dönemde, ayları simgeleyen bir dizi resim de yaptı. Or*taçağ sanatında çok sık kullanılan bu temayı, doğadaki değişime yepyeni duygular katarak yorumladı.
Bruegel en önemli resimlerini 44 yıllık yaşamının son yıllarında yaptı. Bu resimlerde her zaman ilgi duyduğu din konusunu ve Düğün Dansı'nda (1566) olduğu gibi, kırsal yaşamı işledi. Dinsel yapıtlarından Müneccim Kralların Tapınması (1564) Londra'da Ulu*sal Galeri'dedir. Son dönem resimleri dünya*ya bakışını, doğanın bağımsızlığı karşısında insanoğlunun güçsüzlüğünü, kimi kez de acı*masızlığını ve ahmaklığını yansıtır. Buna kar*şın, yapıtlarında umutsuzluk yoktur. Bu da Bruegel'in doğal güzelliğin her biçimine duy*duğu hayranlıktan ve dünyaya alaycı bir gözle bakabilmesinden kaynaklanır.
Bruegel'in oğulları Pieter ve Jan da ressam*dı. Küçük oğlu Jan (1568–1625) ünlü resim ustası Peter Paul Rubens'le birlikte çalıştı. Baba Peter Brue*gel'in soyundan gelen ressamlar sonraki üç yüzyıl boyunca adını sürdürdüler.
Portresi
16. yüzyılın ünlü Flaman ressamı Pieter Bruegel bugünkü Belçika sınırları içinde doğdu. Re*sim sanatına ünlü ressam, heykelci ve mimar Pieter Coecke van Aelst'in yanında çıraklıkla adım attı. 1551'de Anvers yakınlarındaki res*samlar loncasına giren Bruegel 1553 dolayla*rında Roma'ya gitti. İtalya'da bulunma nedeninin genellikle ressamların yaptığı gibi kla*sik temaları ve Rönesans dönemi yapıtlarını incelemek değil, manzara resminde deneyimi*ni artırmak olduğu söylenebilir.
Bruegel Roma'dan döndükten sonraki 10 yıl içinde Flaman köylülerinin yaşantısını resimledi. Bu tablolarda, düğünlerde dans eden, tarlalarda yan gelip uyuyan, oburca yiyip içen neşeli, canlı, kaba saba köylüler yer alır. Resimlerin tümünde çarpıcı bir hare*ketlilik gözlenir. Bruegel 1563'te ilk ustası Coecke'un kızıyla evlenerek Brüksel'e yerleşti. Ömrünün geri kalan yıllarını geçirdiği Brük*sel'de manzara resimlerine yöneldi ve bu alanda kendini çok geliştirdi. Bu dönemde, ayları simgeleyen bir dizi resim de yaptı. Or*taçağ sanatında çok sık kullanılan bu temayı, doğadaki değişime yepyeni duygular katarak yorumladı.
Bruegel en önemli resimlerini 44 yıllık yaşamının son yıllarında yaptı. Bu resimlerde her zaman ilgi duyduğu din konusunu ve Düğün Dansı'nda (1566) olduğu gibi, kırsal yaşamı işledi. Dinsel yapıtlarından Müneccim Kralların Tapınması (1564) Londra'da Ulu*sal Galeri'dedir. Son dönem resimleri dünya*ya bakışını, doğanın bağımsızlığı karşısında insanoğlunun güçsüzlüğünü, kimi kez de acı*masızlığını ve ahmaklığını yansıtır. Buna kar*şın, yapıtlarında umutsuzluk yoktur. Bu da Bruegel'in doğal güzelliğin her biçimine duy*duğu hayranlıktan ve dünyaya alaycı bir gözle bakabilmesinden kaynaklanır.
Bruegel'in oğulları Pieter ve Jan da ressam*dı. Küçük oğlu Jan (1568–1625) ünlü resim ustası Peter Paul Rubens'le birlikte çalıştı. Baba Peter Brue*gel'in soyundan gelen ressamlar sonraki üç yüzyıl boyunca adını sürdürdüler.