H
haberci
Antarktika Kıtası, ilk bakışta buzullardan başka hiçbir şey barındırmayan bir bölge gibi görünebilir ancak bilim insanları,
10 yıldan daha uzun bir zaman önce
uyduları kullanarak Antarktika'nın altında görünenden çok daha fazlası olduğunu ortaya çıkarmıştı.
2007 yılında, NASA tarafından yürütülen ve ICESat adı verilen bir araştırma sayesinde, Antarktika'nın altında buzullardan eriyen sular aracılığıyla oluşan farklı göllerin olduğunu tespit edilmişti. İlk önce birbirinden bağımsız olduğu düşünülen bu göllerin zamanla birbirine doğru aktığı doldurduğu ortaya çıkmıştı. NASA'dan bilim insanları, lazer teknolojisi sayesinde uydulardan elde edilen görüntülerle birlikte bu göllerin haritasını çıkarmayı başardı ve bu görüntülerle birlikte
daha önce bilinmeyen
iki farklı göl daha keşfetti.
NASA'nın elde ettiği görüntüler:
İlk olarak 2003 yılında başlatılan ve Antarktika'nın altında yer alan gölleri incelemek üzere hazırlanan ICESat araştırmasını,
2018 yılında ICESat-2 takip etmişti
ve bilim insanları ICESAT-2'nin ilk göreve detaylı bir bakış açısı kazandırdığını dile getirmişti. Gelişen teknoloji ile birlikte ilk araştırmada elde edilen verileri daha detaylı inceleme şansına erişen NASA'dan bilim insanları, yörüngeye yolladığı
lazer taraması yapabilen
uydusu sayesinde buzullarla kaplı kıtanın altında yer alan gölleri haritalandırmayı başardı.
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda Antarktika'nın altında 130'dan farklı gölün olduğu resmi olarak belgelenmişti ancak yeni araştırma sayesinde bilim insanları, iki farklı bölgede daha anormal erimiş su birikintileri tespit etti. Araştırma kapsamında göllerin birbirleriyle bağlantılı olduğu ve
sıcak havalarda daha fazla etkileşime girdikleri
ortaya çıkarken, bu olayların arkasında küresel ısınma etkilerinin olup olmadığı henüz kesinleşmedi.
NASA tarafından yapılan açıklamada, tespit edilen göllerin sadece birbirleriyle değil, aynı zamanda Dünya'nın doğal işleyişiyle de bağlantılı olduğu belirtildi. Yapılan açıklamaya göre bilim insanları, Antarktika göllerinde bulunan soğuk suların
bir şekilde okyanusa ulaştığını
ancak bunun hangi gizli yollar aracılığıyla olduğunu henüz keşfetmediklerini dile getirdi.
10 yıldan daha uzun bir zaman önce
uyduları kullanarak Antarktika'nın altında görünenden çok daha fazlası olduğunu ortaya çıkarmıştı.
2007 yılında, NASA tarafından yürütülen ve ICESat adı verilen bir araştırma sayesinde, Antarktika'nın altında buzullardan eriyen sular aracılığıyla oluşan farklı göllerin olduğunu tespit edilmişti. İlk önce birbirinden bağımsız olduğu düşünülen bu göllerin zamanla birbirine doğru aktığı doldurduğu ortaya çıkmıştı. NASA'dan bilim insanları, lazer teknolojisi sayesinde uydulardan elde edilen görüntülerle birlikte bu göllerin haritasını çıkarmayı başardı ve bu görüntülerle birlikte
daha önce bilinmeyen
iki farklı göl daha keşfetti.
NASA'nın elde ettiği görüntüler:
İlk olarak 2003 yılında başlatılan ve Antarktika'nın altında yer alan gölleri incelemek üzere hazırlanan ICESat araştırmasını,
2018 yılında ICESat-2 takip etmişti
ve bilim insanları ICESAT-2'nin ilk göreve detaylı bir bakış açısı kazandırdığını dile getirmişti. Gelişen teknoloji ile birlikte ilk araştırmada elde edilen verileri daha detaylı inceleme şansına erişen NASA'dan bilim insanları, yörüngeye yolladığı
lazer taraması yapabilen
uydusu sayesinde buzullarla kaplı kıtanın altında yer alan gölleri haritalandırmayı başardı.
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda Antarktika'nın altında 130'dan farklı gölün olduğu resmi olarak belgelenmişti ancak yeni araştırma sayesinde bilim insanları, iki farklı bölgede daha anormal erimiş su birikintileri tespit etti. Araştırma kapsamında göllerin birbirleriyle bağlantılı olduğu ve
sıcak havalarda daha fazla etkileşime girdikleri
ortaya çıkarken, bu olayların arkasında küresel ısınma etkilerinin olup olmadığı henüz kesinleşmedi.
NASA tarafından yapılan açıklamada, tespit edilen göllerin sadece birbirleriyle değil, aynı zamanda Dünya'nın doğal işleyişiyle de bağlantılı olduğu belirtildi. Yapılan açıklamaya göre bilim insanları, Antarktika göllerinde bulunan soğuk suların
bir şekilde okyanusa ulaştığını
ancak bunun hangi gizli yollar aracılığıyla olduğunu henüz keşfetmediklerini dile getirdi.
