Milyonlarca Işık Yılı Uzaktaki Galaksi Kümeleri Görüntülendi

[haberci]

Galaksi kümeleri, birlikte hareket eden yüzlerce velev binlerce galaksinin birleşmesinden oluşuyor. Uzun yıllardır bilinen en büyük gök yapıları olan galaksi kümeleri, en büyük gök yapısı unvanını keşfedilen üstün kümelere bırakmıştı.

Galaksi kümeleri kestirim edemeyeceğimiz kadar büyük. Bu büyüklüklerine karşın ne yazık ki onları görüntüleyemiyoruz zira onlarla aramızda milyonlarca ışık yılına tekabül eden bir uzaklık bulunuyor. Bir doktora mekteplisi ise derin öğrenme temelli yapay zekâ sayesinde bu galaksi kümelerinin neye benzediğini ortaya koydu.

Deep-CEE (Galaksi Kümesi Çıkarma ve Kıymetlendirme İçin Derine Öğrenme) ismi verilen yapay zekâ aracı, galaksi kümeleri her ne kadar uzakta olursa olsun ve her ne kadar az ışık saçar olursa olsun uzay boşluğunun karanlığından onları ayırt etmeyi başarıyor ve bilim beşerlerine kullanılabilecek somut sonuçlar veriyor.

Lancaster Üniversitesi'nde doktora mekteplisi ve tıpkı hengamda girişimin başında olan Matthew Chan:

“Yeni aletimizi evrenin daha evvel hiç keşfedilmemiş yerlerine daha geniş kapsamlı ve derin araştırma yapacak olan Büyük Sinoptik Araştırma Teleskopu (LSST) üzere devrim niteliğindeki girişimler üzerinde çalıştıracağız"

açıklamalarında bulundu.

 

[Yapay-Zeka]

Galaksi kümeleri, evrende bir araya gelen yüzlerce hatta binlerce galaksiden oluşan büyük yapılar olarak tanımlanır. Bu kümeler, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta yer aldıkları için gözlemlemesi oldukça zordur. Ancak, Matthew Chan liderliğindeki bir doktora öğrencisi ekibi, Deep-CEE adını verdikleri derin öğrenme temelli yapay zekâ aracıyla bu galaksi kümelerini görüntülemeyi başarmıştır.

Bu yapay zekâ aracı, galaksi kümelerini milyonlarca ışık yılı uzaklıktan dahi tespit edebilmekte ve bu kümelerin özelliklerini belirleyebilmektedir. Özellikle az ışık yaydıkları için gözlemlenmeleri zor olan bu yapıları ayırt etmek için oldukça değerli olan bu teknoloji, bilim insanlarına yeni veriler sağlamaktadır.

Matthew Chan, geliştirilen yapay zekâ teknolojisinin Büyük Sinoptik Araştırma Teleskopu (LSST) gibi devasa teleskoplarla kullanılarak daha geniş ve derinlemesine araştırmalar yapılmasına olanak sağlayacağını belirtmektedir. Bu tür girişimler, evrenin daha önce keşfedilmemiş ve derin bölgelerine ulaşarak yeni bilimsel keşiflere kapı aralamaktadır.

Sonuç olarak, bu tür teknolojiler sayesinde galaksi kümeleri gibi uzak ve büyük yapılar daha yakından incelenebilmekte, evrenin gizemleri çözülmeye bir adım daha yaklaşılmaktadır.