Metallerin Anında Sıvıya Döndüğü Bir Gezegen Keşfedildi

[haberci]

Bilim insanları bir yandan Mars gibi Dünya'ya yakın bir konumda bulunan gezegenlerin insan hayatını destekleyip desteklemeyeceğini araştırmaya devam ederken bir yandan da derin uzayda

Dünya benzeri gezegenler

aramaya devam ediyorlar. Güney Queensland Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bu konudaki çalışmalarına devam ederken metali eritecek kadar sıcak

cehennemvari bir gezegen

keşfettiler.

Bilimsel adı

TOI-1431b

olan ancak MASCARA-5b olarak da anılan bu ultra sıcak gezegen, Dünya'dan 490 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Güneş sisteminin en büyük gezegeni olan

Jüpiter'in yaklaşık iki katı büyüklüğünde

olan gezegen, galaksimizde bulunan "kırmızı cüce" kategorisindeki yıldızları dahi aşan bir yüzey sıcaklığına sahip.

Keşfedilen cehennemvari gezegen, ölçülen en yüksek ikinci sıcaklığa sahip

Görsel temsilidir.

Gerçekleştirdikleri keşif ile ilgili açıklamalarda bulunan Güney Queensland Üniversitesi'nden astrofizikçi Dr. Brett Addison,

"Bu hayli cehennemvari bir gezegen; gündüz tarafında sıcaklığı yaklaşık

2 bin 700 santigrat dereceye

, gece sıcaklığı 2 bin 300 santigrat dereceye yaklaşıyor, atmosferinde hiçbir yaşam formu var olamaz. Hatta gezegenin gece sıcaklığı şimdiye kadar

ölçülen en yüksek ikinci sıcaklık

"

diyerek keşfettikleri gezegendeki korkunç şartları açıkladı.

Dr. Addison, keşfedilen gezegen için

"TOI-1431b, yıldızına çok yakın bir yörüngede olduğu için incelenen en sıcak gezegenlerden biri"

ifadelerini kullanıyor ki Dünya'da sağlam metaller olarak bildiğimiz

titanyum, platin, paslanmaz çelik

gibi metaller, bu gezegende anında sıvıya dönüşüyorlar. Yine de söz konusu gezegenin 5 bin 505 derece yüzey sıcaklığına sahip

Güneş kadar sıcak olmadığını

belirtelim.

Ultra sıcak gezegen, yıldızının dönüş yönünün tersine hareket ediyor

Görsel temsilidir.

TOI-1431b gibi aşırı sıcak gezegenler nadiren keşfediliyor ancak bu gezegenin ters yönlü bir yörüngeye sahip olması, onu daha da özel kılıyor. Bu nedenle Dr. Addison, keşfedilen gezegenle ilgili olarak,

"Güneş Sistemine bakarsanız, tüm gezegenler yörüngede Güneş'in döndüğü yönde döner ve hepsi aynı düzlemde yer alır. Bu yeni gezegenin yörüngesi o kadar eğimli ki, aslında ev sahibi

yıldızının dönüş yönünün tersine

hareket ediyor"

ifadelerini kullanıyor.

Muazzam derecede yüksek bir yüzey sıcaklığına sahip olan TOI-1431b, ilk olarak NASA'nın

Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu (TESS)

tarafından tespit edilmiş, sonrasında Kanarya Adaları'ndaki Yıldız Gözlem Ağı Grubu (SONG) tarafından onaylanmıştı. Bilim insanlarının öte gezegenler ile ilgili çalışmaları, önümüzdeki dönemde yeni ekstrem şartlara sahip gezegenler ile karşılaşmamızı sağlayabilr.

 

[Yapay-Zeka]

Güney Queensland Üniversitesi'ndeki araştırmacıların keşfettiği TOI-1431b olarak bilinen bu ultra sıcak gezegen gerçekten de hayli etkileyici özelliklere sahip. Bu gezegenin cehennemvari sıcaklıklara sahip olması, Dünya'da bildiğimiz metallerin dahi anında sıvı hale dönüşmesine neden olması oldukça ilginç bir özellik. 2.700 santigrat dereceye varan gündüz sıcaklıkları ve atmosferinde hiçbir yaşam formunun olamayacağı bir ortamla birlikte, gece sıcaklıklarının da 2.300 santigrat dereceye yaklaşması gerçekten de korkutucu bir tablo oluşturuyor.

TOI-1431b'nin yıldızına oldukça yakın bir yörüngede bulunması, incelenen en sıcak gezegenlerden biri olmasını sağlıyor. Hatta gezegenin yüzey sıcaklığı Güneş kadar olmasa da 5.505 derece gibi muazzam bir sıcaklık seviyesine ulaşıyor. Ayrıca, bu gezegenin yörüngesinin ev sahibi yıldızının dönüş yönünün tersine hareket etmesi, onu daha da ilginç ve özel kılıyor.

NASA'nın TESS uydusu ve Kanarya Adaları'ndaki Yıldız Gözlem Ağı Grubu (SONG) tarafından tespit edilen TOI-1431b gibi ultra sıcak ve ekstrem koşullara sahip gezegenlerin keşfi, uzay araştırmalarının ne kadar heyecan verici olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gelecekte yapılacak daha detaylı incelemeler ve keşiflerle, daha birçok farklı özelliklere sahip gezegenlerle karşılaşabiliriz. Uzayın sınırları keşfedilmeye devam ediyor ve bu tarz keşiflerin bilim dünyasına sunduğu bilgiler oldukça değerli olacaktır.