H
haberci

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre tüm ölümlerin dörtte üçünün sebebi olan kronik hastalıklar, küresel bir sağlık krizine dönüşüyor. Uzun süreli ve genellikle tedavi edilemeyen bu hastalıklar, bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlık sistemleri üzerinde de büyük bir yük oluşturuyor. Kalp, diyabet, obezite, kanser ve kronik solunum yolu gibi hastalıkların en büyük belirleyicisinin beslenme düzeni olduğunu söyleyen Bütünleyici Sağlık ve Fonksiyonel Beslenme Uzmanı Melike Serengil Özçelik, yaşam tarzı değişiklikleriyle bu hastalıkların büyük ölçüde önlenebileceğini açıkladı.
"Kronik hastalıklar, sessiz ve sinsi bir salgın"Wellbeing kariyeri 2008'de Türkiye'de başlayan Melike Özçelik'in halihazırda ABD'de halk sağlığı politikalarına yön veriyor. Fonksiyonel sağlık ve kişiselleştirilmiş diyetler üzerine geliştirdiği çok katmanlı yaklaşım, onu yalnızca danışman değil, araştırmalar yapan bir akademisyene dönüştürdü. ABD'deki hakemli dergilerde yayımladığı makaleleriyle, kronik hastalıklar ile beslenme arasındaki ilişkiyi özetleyen çok sayıda çalışmaya imza attı. Özellikle gıda etiketleme ve halk sağlığı ilişkisi üzerine yazdığı politika analizi ve FDA, CDC gibi federal kurumları kaynak göstererek geliştirdiği kamu politikası önerileri, onun alandaki derin bilgi birikimini ve katkılarını daha da pekiştirdi.
"Kronik hastalıklar, sessiz ve sinsi bir salgın"
Kronik hastalıkları COVID-19'dan bile daha sinsi bir salgın olarak nitelendiren Melike Özçelik, modern yaşamın sağlıklı beslenmeyi neredeyse imkansız hale getirmesine rağmen, bu durumun önüne geçilebileceğini söyleyerek en çok görülen kronik hastalıklara karşı tüketilmesi gereken besinlere dair şu açıklamada bulundu:"Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, kronik hastalıkların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Ancak, bu hastalıkların kader olmadığını unutmamak gerekiyor. Örneğin, fast-food, aşırı tuz, trans yağlar ve şekerli gıdaların yol açtığı damar sertliği, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları Omega-3 bakımından zengin bir diyet ve sebze-meyve ağırlıklı beslenmeyle önlenebiliyor."
"İşlenmiş karbonhidratlar ve yüksek şeker tüketimi, insülin direncini artırarak Tip 2 diyabete davetiye çıkarırken, lif bakımından zengin besinler ve dengeli protein alımı, kan şekerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve doğal besinler ise kilo yönetimini desteklerken; sağlıklı yağlar ve bitkisel proteinler hücre yenilenmesinin önünü açarak kansere karşı koruyor."
"Sağlıklı beslenmeyle kronik hastalıklar %80 önlenebiliyor"Gelişmiş ülkelerde gerçekleştirilen araştırmaların, sağlıklı beslenmenin kronik hastalıkları %80 oranında önleyebileceğini ortaya koyduğuna dikkat çeken Bütünleyici Sağlık ve Fonksiyonel Beslenme Uzmanı Melike Serengil Özçelik, "Global çapta yapılan bu araştırmalar, herkesin kendi sağlığından sorumlu olduğunu doğruluyor. Bulgulara yakından baktığımızda, örneğin Akdeniz Diyeti uygulayan bireylerde kalp hastalığı riskinin ciddi oranda azaldığı görülüyor. Tam tahıllar, sebze-meyve ve sağlıklı yağlar tüketen bireylerde Tip 2 Diyabet riski azalırken, antioksidan açısından zengin beslenme, kanser riski önemli ölçüde azaltıyor" dedi.
"Sağlıklı beslenmeyle kronik hastalıklar %80 önlenebiliyor"
"Market raflarındaki şaşalı ambalajlar, tüketicileri etkiliyor"Market raflarındaki cazip ambalajlar ve reklamların tüketicileri yanıltıcı seçimlere sürükleyebildiğinin altını çizen Melike Serengil Özçelik, "Unutmamalıyız ki yediğimiz her lokma, vücudumuza ya şifa ya da hastalık taşıyor. Peki, ne kadar bilinçliyiz ve tükettiğimiz gıdaların etiketlerini okuyor muyuz? Bu noktada ya fast-food, işlenmiş karbonhidratlar ve gereksiz takviyelerle kendimizi sabote edebilir ya da dengeli bir beslenme düzeniyle kendi sağlığımızı inşa edebiliriz. Market alışverişinde bir büyüteç taşıyarak satın alacağımız ürünlerin besin değerlerini kontrol etmek, yeni bir yaşam döngüsünün kapısını açabilir" diyerek değerlendirmelerini şöyle devam etti:
"Market raflarındaki şaşalı ambalajlar, tüketicileri etkiliyor"
"Günümüzde sağlık alanında yapılan en büyük hata, herkese tek tip beslenme modeli sunmak. Ancak bilim gösteriyor ki her bireyin metabolizması, vitamin-mineral ihtiyacı ve besinlere verdiği tepki farklı. Bireyin genetik yapısı, yaşam tarzı ve sağlık geçmişine göre uyarlanmış bir yaklaşım olan fonksiyonel beslenme ise bu durumu telafi edebiliyor. Ben de beslenme bilimi ile kamu sağlığı politikaları arasında köprü kurarak sağlıklı yaşamı desteklemeye devam ediyorum."Sağlık alanındaki tutku, başarı ve özverisiyle tanınan, kapsamlı araştırma deneyimiyle beslenme bilimi ile kamu sağlığı politikaları arasında köprü kuran Melike Özçelik, kronik hastalıklarla mücadele için kanıta dayalı stratejilerin teşvik edilmesini savunuyor. Vatandaşların etiket okuma alışkanlığını geliştirmeleri, sadece fiyat veya kaloriyle sınırlı kalmayarak içindekiler listesini dikkatlice incelemeleri gerektiğini belirtiyor. Sodyum, katkı maddeleri, koruyucu ve ilave şeker gibi detayları göz önünde bulundurmaları gerektiğini hatırlatıyor.
"Yasal Uyarıdır. Bu İçerikten Turkuvaz Medya Sorumlu Değildir"