78 kişinin yaşamını yitirdiği Kartalkaya'daki otel yanında camlardan sarkıtılan çarşaflar olayın vahametini bir kez daha gözler önüne sermişti. Yangından beraberindekilerle aşağı sarkıttıkları çarşafla kurtulan otel fotoğrafçısı Mehmet Tahir Nama, yaşadıklarını anlattı.
Nama, kış sezonunda otelde fotoğrafçılık yaptığını, yaşanan olayda yaralandığını ve tedavisinin ardından Milas ilçesindeki evine döndüğünü belirtti.
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Nama, "Çok üzücü bir gece oldu. Yanımdaki arkadaşımı uyandırdım. Daha önce de otelde çalıştığımız için hem personelin kullandığı hem bizim yangın merdiveni olarak adlandırdığımız merdivenlerden ne kadar aşağıya inersek o kadar iyi olur dedik. Mesafe kısalırsa atlarız diye düşündük. İki kata ancak inebildik." dedi.
Sekizinci katta girdikleri odaya da dumanın hızla geldiğini aktaran Nama, havluyu ıslatıp kapının altına koyduğunu, ona rağmen dumanın yavaş yavaş odayı kapladığını dile getirdi.
"Camı kırdık. İki tane tek kişilik yatağı üzerine atlarız diye dışarıya fırlattık O sırada başka bir ağabey de çarşafları bağlamaya başlamıştı. Önce yanımdaki genç arkadaşımdan rica ettim, çarşafla ilk inen o oldu. Ondan sonra çocukları indirdik, kafamız rahatladı. Oyun salonunun üzerine, sac olan yere inmeye çalışıyorduk. Ben inerken bir süre sonra çarşafı tutamadım yaklaşık iki metreden sırt üstü düştüm. Hastaneye gönderdiler. Yaşadıklarımız, duman, çığlıklar, insanların can pazarıydı. Biz içerideki yangın merdivenini kullandık ama biz onu görebildik. Herkes nerede olduğunu veya nasıl inebildiğini bilemez. O hengamede göremez de o da olabilir. Allah bir daha yaşatmasın."
Hastane sürecinde kendileriyle çok ilgilenildiğini kaydeden Nama, dinlenmeleri için bir otelde misafir edildiklerini söyledi.
Nama, kış sezonunda otelde fotoğrafçılık yaptığını, yaşanan olayda yaralandığını ve tedavisinin ardından Milas ilçesindeki evine döndüğünü belirtti.
10. KATTA KALIYORDU
Yaşadıklarını unutmanın zor olduğunu belirten 33 yaşındaki Nama, 10'uncu kattaki odasında o gece duman kokusu ve insanların bağrışmalarıyla uyandığını ifade etti.Yaşadığı korku dolu anları anlatan Nama, "Çok üzücü bir gece oldu. Yanımdaki arkadaşımı uyandırdım. Daha önce de otelde çalıştığımız için hem personelin kullandığı hem bizim yangın merdiveni olarak adlandırdığımız merdivenlerden ne kadar aşağıya inersek o kadar iyi olur dedik. Mesafe kısalırsa atlarız diye düşündük. İki kata ancak inebildik." dedi.
"DUMANIN OLMADIĞI ODAYA GİRDİK"
Dumandan dolayı yedinci kata inemediklerini dile getiren Nama, otelin bir tarafının tamamen dumanla kaplı olduğunu, dumanın kaplamadığı diğer tarafta koridorun sonundaki iki odadan birine girdiklerini ifade etti.Sekizinci katta girdikleri odaya da dumanın hızla geldiğini aktaran Nama, havluyu ıslatıp kapının altına koyduğunu, ona rağmen dumanın yavaş yavaş odayı kapladığını dile getirdi.
YANGIN MERDİVENLERİYLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN SÖZLER
Yangın sırasında girdikleri odadaki 15-20 kişi arasında otel çalışanı olarak sadece kendilerinin bulunduğunu, diğerlerinin yarı yıl tatili için çocuklarıyla gelen aileler olduğunu aktaran Nama, şunları anlattı:"Camı kırdık. İki tane tek kişilik yatağı üzerine atlarız diye dışarıya fırlattık O sırada başka bir ağabey de çarşafları bağlamaya başlamıştı. Önce yanımdaki genç arkadaşımdan rica ettim, çarşafla ilk inen o oldu. Ondan sonra çocukları indirdik, kafamız rahatladı. Oyun salonunun üzerine, sac olan yere inmeye çalışıyorduk. Ben inerken bir süre sonra çarşafı tutamadım yaklaşık iki metreden sırt üstü düştüm. Hastaneye gönderdiler. Yaşadıklarımız, duman, çığlıklar, insanların can pazarıydı. Biz içerideki yangın merdivenini kullandık ama biz onu görebildik. Herkes nerede olduğunu veya nasıl inebildiğini bilemez. O hengamede göremez de o da olabilir. Allah bir daha yaşatmasın."
Hastane sürecinde kendileriyle çok ilgilenildiğini kaydeden Nama, dinlenmeleri için bir otelde misafir edildiklerini söyledi.