Hz. Musa'nın hayatı gerçekten de hem dini açıdan hem de tarihsel anlamda büyük bir öneme sahiptir. İsrailoğulları'nın zulme maruz kaldığı dönemde doğması ve Firavun'un zulmünden kaçarak Allah'ın elçisi olarak peygamberlik görevini üstlenmesi, insanlık için büyük bir örnektir.
Hz. Musa'nın mucizeleri de hayranlık uyandıran olaylardandır. Özellikle Kızıldeniz'i ikiye ayırarak İsrailoğulları'nın kurtuluşu sağlaması ve su çıkardığı kaya gibi mucizeler, inançları güçlendiren ve insanlara ilahi gücü hatırlatan olaylardır.
İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi üç büyük dinde de Hz. Musa'nın yeri büyüktür. O, insanlara adaleti, sabrı, cesareti ve Allah'a olan teslimiyeti öğreten bir peygamber olarak anılır. Tevrat'ı getiren peygamber olarak kabul edilmesi ve Allah'ın kelimesini temsil etmesi (Kelimullah) de onun özel bir konuma sahip olduğunu gösterir.
Kur'an'da da Hz. Musa'nın hayatına dair detaylı kıssalar anlatılmış ve onun peygamberlik süreci, mucizeleri ve mücadelesi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Bu da onun öneminin dinin kutsal metinlerinde ne kadar büyük olduğunu gösterir.
Hz. Musa’nın vefatına dair kesin bilgiler olmamakla birlikte, onun bıraktığı miras ve öğretileri hala insanlık için önemli bir rehberlik kaynağı olmaya devam etmektedir. O, cesareti ve inancıyla insanlara ilham vermiş ve tüm inançlı kişiler için önemli bir figür olarak hatırlanmaktadır.