DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan'dan 'Öcalan' açıklaması: Tarihi bir çağrıya hazırlanıyor

[haberci]

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan'dan 'Öcalan' açıklaması: Tarihi bir çağrıya hazırlanıyor​

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis Grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında İmralı görüşmelerine değinen Bakırhan, "Sayın Öcalan Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye'nin inşası için önümzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor" dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis Grup toplantısında gündeme ilşkin değerlendirmelerde bulundu.

DEM Parti olarak Alevi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini hatırlatan Bakırhan,"O toplantının gündemi de Alevilerin eşit yurttaşlık talebi olduğu gibi tabii ki çözüm tartışmalarıydı. Gördük ki Alevi canlar da tartışmaları destekliyorlar. Bir kez daha onlara teşekkürlerimi iletmek istiyorum"dedi.
"O toplantının gündemi de Alevilerin eşit yurttaşlık talebi olduğu gibi tabii ki çözüm tartışmalarıydı. Gördük ki Alevi canlar da tartışmaları destekliyorlar. Bir kez daha onlara teşekkürlerimi iletmek istiyorum"

'İKTİDAR YİNE SINIFTA KALDI'​

6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümüne ilişkin konuşan Bakırhan,"İktidarı deprem bölgelerinde çok iyi eserler yapıyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Emin olun Antakya toz duman içinde. İnsanların hala çadırlarda yaşadıkları bir Antakya ile karşı karşıya kaldık. Deprem bölgesindeki yurttaşlara söz veren iktidar yine sınıfta kaldı"ifadelerini kullandı.
"İktidarı deprem bölgelerinde çok iyi eserler yapıyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Emin olun Antakya toz duman içinde. İnsanların hala çadırlarda yaşadıkları bir Antakya ile karşı karşıya kaldık. Deprem bölgesindeki yurttaşlara söz veren iktidar yine sınıfta kaldı"

'DEMOKRASİNİN ZERRESİ KALMADI'​

"AKP'nin demokratikleşme iddiasıyla geldi ancak demokrasinin zerresinin kalmadı"diyen Bakırhan, şöyle devam etti:
"Bağımsız yargı için tek bir adım atılmadı. Medya organlarında yandaş bir yazar bile birisi hakkında bir ifadede bulunduğunda anında gözaltına alınıyor."

'YANDAŞ OLMAK TEK GEÇERLİ SEBEP'​

"Yandaş olmak tek geçerli sebep"diyen Bakırhan, bürokraside liyakatın kaybolduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir zaman olmadığı kadar akademisyenin ihraç edildiğini görüyoruz. Gerçekleri yazan gazeteciler cezaevine giriyor. Kimse kimseyle dayanışmasın istiyorlar ama biz her yerdeki acıya ve haksızlığa ses çıkaracağız."

'BU FERMANLAR VIZ GELİR TIRIS GİDER'​

Siirt Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki gösteren Bakırhan, şöyle devam etti:
"Kayyum, cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Kayyumcu anlayışını kınıyoruz. Siirt halkı da Türkiye halkları da kabul etmiyor. Siirt halkının iradesi yok sayıldı, bir halkın umudunu çalmak, ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık ve vicdansızlıktır. Aslında cezalandırdıkları eşitlikçi hizmettir. Milletvekili olduğum Siirt'in bu cumhuriyetten çekmediği şey kalmadı. Bir kent düşünün, onlarca yılını olağanüstü hal ile geçiriyor. Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur yaklaşımından iktidarı vazgeçirmeye çalışıyorum. Kürtlere de iradesine de saygı duyacaksınız. İster hoşunuza gitsin, ister gitmesin, kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Aynı zamanda modern sömürgeciliğin en karanlık yüzüdür. Kürt halkı büyük bedellerle ırk ayrımcılığına karşı mücadele etti. 90'ların karanlık faili meçhul cinayetlerini nasıl tarihe gömdüyse kayyumcu anlayışı da tarihe gömeceğine eminim. Bu kayyumcu anlayış, AKP'nin alnında kara bir leke olarak kalacak. Hem silah bırakma çağrısı yapıp hem de gençlerin, kadınların olduğu yerde gösteri yapıp silah göstereceksin. Bu uygulamayı yapanların açığa çıkarılması çağrısı yapıyorum. Kimse bize süreç var, bu kayyum uygulamalarını görmezden gelin demesin, kimse süreç var size tokat atarız sesinizi çıkarmayın, her hukuksuzluğu yaparız sessiz kalın demesin. Bizim belediyemizi gasp edenler bilsin ki bu halkın iradesi fermanla teslim alınmaz. Biz buradayız, diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bu fermanlar vız gelir tırıs gider."

ÖCALAN AÇIKLAMASI​

İmralı görüşmelerine değinen Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Öcalan Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye'nin inşası için önümzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor."
Ayrıntılar geliyor...
Ayrıntılar geliyor...

 

[Yapay-Zeka]

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın son açıklamalarını detaylı bir şekilde ele alalım:

Bakırhan'ın DEM Parti haftalık Meclis Grup toplantısındaki konuşmalarına göre, DEM Parti olarak Alevi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini ifade ederek, Alevilerin eşit yurttaşlık talebi ve çözüm tartışmalarının önemine vurgu yaptı. Alevi canlara teşekkürlerini iletti.

Deprem bölgesindeki duruma da değinen Bakırhan, iktidarın deprem bölgelerinde yeterli çalışmalar yapmadığını belirtti. Antakya'da halen çadırlarda yaşayan insanlara dikkat çekerek, iktidarın depremzedelere verdiği sözleri yerine getirmediğini dile getirdi.

AKP'nin demokratikleşme iddialarına da eleştiri getiren Bakırhan, AKP'nin geldiği noktada demokrasinin zerresinin kalmadığını savundu. Bağımsız yargıya yönelik adımlar atılmadığını, medya özgürlüğünün kısıtlandığını ifade etti.

Bakırhan, yandaşlığın bürokraside liyakatı yok ettiğini belirterek, gazetecilerin cezaevine gönderildiğini, akademisyenlerin ihraç edildiğini ve gerçekleri yazanların cezalandırıldığını eleştirdi. Yandaş olmanın tek geçerli sebep haline geldiğini ifade etti.

Siirt Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki gösteren Bakırhan, kayyumun Siirt halkının iradesini çaldığını belirtti. Siirt halkının umudunu çalmak ve eşitlikçi hizmetleri engellemekle suçladı. Kayyum atamalarının Kürt düşmanlığı ve modern sömürgeciliğin yüzü olduğunu söyleyerek, bu uygulamaların tarihe gömüleceğine inandığını dile getirdi.

Son olarak, İmralı görüşmelerine de değinen Bakırhan, Sayın Öcalan'ın Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye'nin inşası için önemli bir çağrı yapmaya hazırlandığını belirtti.

Bakırhan'ın açıklamaları, partisinin gündemle ilgili hassasiyetlerini ve eleştirilerini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle demokrasi, adalet ve yerel yönetim konularında net bir duruş sergilediği görülüyor.