S
SoruCevap
Cinnet Geçirmek Histerik Psikoz
Sınırı aşmak cinnet geçirmek sebep ve sonuçları ile Histerik Psikoz:
Yazılı ve görsel basında sıklıkla karşılaştığımız “cinnet geçirerek…” diye başlayan haberler hepimizin tüylerini ürperten sonuçlar doğurabilmektedir Asıl ilginç olan nokta” şeklinde korkulara kapılabilmektedir
Aniden ve dramatik bir şekilde gelişen bu durumun başlangıcı öncesinde genellikle çok üzücü olaylar bulunabilmektedir Kişiler bu durumda varsanılar (halüsinasyon) ( gerçekte olmayan sesler duyma bu düşünce ve davranım bozuklukları ile giden durum birkaç saat ile birkaç hafta arasında değişebilen bir sürede düzelmektedir
Histerik psikozun tarihi süreci:
“Histerik psikoz” olarak adlandırılıp yüzyılın başlarında “histerinin bir çeşidi” olarak tanımlanmıştı Avrupa ve Amerika’da yaygın bir biçimde kullanılmaktaydı
İlk olarak Moreau de Teurs 1845 yılında bu durumun karakteristik görünümlerini incelemiştir 1868 yılında Andreas Hoek bu durumun temelinde travmatik yaşantılar olduğunu belirtmiştir Freud 1894′te bu yaşantının kişinin hissettiği dayanılamayan fikirlerin ve beraberindeki kaygı ve suçluluk hissinin sonucunda eksikliği hissedilen isteklerin doyumu şeklinde olduğunu düşünmüştür
Hollander ve Hirsch 1964 yılında histerik psikoz kavramını formüle edip yardım ve destek arayışına girildiğini öne sürmüşlerdir Bu reaksiyonun cephedeki askerler arasında ya da sivil hayatta trafik kazaları ve cerrahi operasyonlar sonrasında görülebileceğini belirtmişlerdir
Bu sorun kültürel olarak yaşandığı Yeni Gine’de Bena Bena yerlileri aile kurma aşamalarında bu durumu yaşanabilmekte ve kültürel olarak doğal karşılanabilmektedir
Van der Hart travmaların etkisi ile oluşabilen dissosiasyonun (kişinin kendisi histerik psikoz yerine “reaktif dissosiyatif psikoz” teriminin kullanılmasını önermiştir
Ülkemizde Tutkun adeta bir buzdağı gibi belirtilerin altında gizlenmiş olan bir dissosiyatif kimlik bozukluğunun bulunabileceğini göstermişlerdir Bunun da çocukluk çağı travmatik yaşantılarının varlığını gösterebileceğine dikkat çekmişlerdir
Histerik psikoz ve evlilik:
Rosenbaum’ a göre aile içi ilişkilerdeki sorunlar kişiyi kısıtlayan çevreye aşırı ölçüde sessiz bir şekilde katlanma hali de bu duruma yol açabilmektedir
Martin’e göre bu durumu yaşayan kadınlar eşlerine karşı nefretle yüklü bağımlı bir ilişki içindedirler Bu bireylerin eşleri bu bağımlı yapıya ait davranışlara tahammül edemezlerse kişiler gerçekçi bireyselleşmeyi gerçekleştiremezlerse bu sorun yaşanabilmekte ve kişiyi o anın gerçekliğinden uzaklaştırmaktadır Aynı zamanda bu tablo ile eşlerine davranışlarını düzeltmeleri mesajı da verilmektedir Bu kişilerin eşleri onlara destek vermekte yetersiz kalmakta ve ilişkileri süresince onların varolan güçlerini yıkacak şekilde yaklaşmaktadırlar Evlilikler daha çok eşlerinin girişimleri ile bitebilmektedir Bu kadınlar olası kayıplardan doğabilecek acıyı yaşayabilecek kapasiteyi gösteremeyebilirler
Cavernar bu durumun oluşumu öncesinde cinsel girişim bulunabilmektedir Bu cinsel girişim istenmemekte ya da ilişkinin geleceğinden dolayı sıkıntı hissedilmektedir
Hollender ve Hirsch bu durumu yaşayan kadınların temel olarak anne-çocuk tipinde bir ilişkiye eğilimli olduklarını yetişkin ilişkileri ve sorumluluklarına hazır olmadıklarını ve cinsel sorunlarının olabileceğini belirtmişlerdir
Ülkemizde de Şar ve Savaşır’ın yaptığı araştırmalara göre çok sayıda bitip tükenmez hayal kırıklıklarına maruz bırakıldıkları saptanmıştır
Bu şekilde bir altyapısı olan bozukluk zamanında harekete geçilmezse kişinin ve çevresinin hayatını tehliaaae sokabilecek durumlara yol açabilir Eşlere düşen görevler arasında duygusal paylaşımlarını arttırmak gelmektedir Çünkü sizin ve çocuklarınızın hatta torunlarınızın mutluluğu ve sağlığı sadece sizin değil eşinizin de elindedir
Anne ve babalar ise sürekli içine atıp bu tür psikiyatrik sorunlar yaşayabilecek kişiler yetiştirmiş olacaklardır
Bu kişilerin diğer yakınlarına da görevler düşmektedir Öncelikle herkes empati
(kendisini başkaları yerine koyarak düşünüp bu durumdaki kişileri psikiyatrik tedaviye yönlendirmeye çalışmalıdırlar
Psikiyatrik tedaviler ile bireylerin bu durumu yaşarken acil olarak zarar görmeden ilaç tedavileri ya da terapiler ile normal durumlarına getirilmesi hedeflenir Sonrasında kişinin geçmişteki travmalarının çözümlenmesine çalışılır Bu noktada aile terapileri gerekebilir En son aşamada ise kişinin sorunlarla başetmede daha uygun ve etkin davranabilmesi için gerekli benlik gücünün sağlanması amaçlanır
Sınırı aşmak cinnet geçirmek sebep ve sonuçları ile Histerik Psikoz:
Yazılı ve görsel basında sıklıkla karşılaştığımız “cinnet geçirerek…” diye başlayan haberler hepimizin tüylerini ürperten sonuçlar doğurabilmektedir Asıl ilginç olan nokta” şeklinde korkulara kapılabilmektedir
Aniden ve dramatik bir şekilde gelişen bu durumun başlangıcı öncesinde genellikle çok üzücü olaylar bulunabilmektedir Kişiler bu durumda varsanılar (halüsinasyon) ( gerçekte olmayan sesler duyma bu düşünce ve davranım bozuklukları ile giden durum birkaç saat ile birkaç hafta arasında değişebilen bir sürede düzelmektedir
Histerik psikozun tarihi süreci:
“Histerik psikoz” olarak adlandırılıp yüzyılın başlarında “histerinin bir çeşidi” olarak tanımlanmıştı Avrupa ve Amerika’da yaygın bir biçimde kullanılmaktaydı
İlk olarak Moreau de Teurs 1845 yılında bu durumun karakteristik görünümlerini incelemiştir 1868 yılında Andreas Hoek bu durumun temelinde travmatik yaşantılar olduğunu belirtmiştir Freud 1894′te bu yaşantının kişinin hissettiği dayanılamayan fikirlerin ve beraberindeki kaygı ve suçluluk hissinin sonucunda eksikliği hissedilen isteklerin doyumu şeklinde olduğunu düşünmüştür
Hollander ve Hirsch 1964 yılında histerik psikoz kavramını formüle edip yardım ve destek arayışına girildiğini öne sürmüşlerdir Bu reaksiyonun cephedeki askerler arasında ya da sivil hayatta trafik kazaları ve cerrahi operasyonlar sonrasında görülebileceğini belirtmişlerdir
Bu sorun kültürel olarak yaşandığı Yeni Gine’de Bena Bena yerlileri aile kurma aşamalarında bu durumu yaşanabilmekte ve kültürel olarak doğal karşılanabilmektedir
Van der Hart travmaların etkisi ile oluşabilen dissosiasyonun (kişinin kendisi histerik psikoz yerine “reaktif dissosiyatif psikoz” teriminin kullanılmasını önermiştir
Ülkemizde Tutkun adeta bir buzdağı gibi belirtilerin altında gizlenmiş olan bir dissosiyatif kimlik bozukluğunun bulunabileceğini göstermişlerdir Bunun da çocukluk çağı travmatik yaşantılarının varlığını gösterebileceğine dikkat çekmişlerdir
Histerik psikoz ve evlilik:
Rosenbaum’ a göre aile içi ilişkilerdeki sorunlar kişiyi kısıtlayan çevreye aşırı ölçüde sessiz bir şekilde katlanma hali de bu duruma yol açabilmektedir
Martin’e göre bu durumu yaşayan kadınlar eşlerine karşı nefretle yüklü bağımlı bir ilişki içindedirler Bu bireylerin eşleri bu bağımlı yapıya ait davranışlara tahammül edemezlerse kişiler gerçekçi bireyselleşmeyi gerçekleştiremezlerse bu sorun yaşanabilmekte ve kişiyi o anın gerçekliğinden uzaklaştırmaktadır Aynı zamanda bu tablo ile eşlerine davranışlarını düzeltmeleri mesajı da verilmektedir Bu kişilerin eşleri onlara destek vermekte yetersiz kalmakta ve ilişkileri süresince onların varolan güçlerini yıkacak şekilde yaklaşmaktadırlar Evlilikler daha çok eşlerinin girişimleri ile bitebilmektedir Bu kadınlar olası kayıplardan doğabilecek acıyı yaşayabilecek kapasiteyi gösteremeyebilirler
Cavernar bu durumun oluşumu öncesinde cinsel girişim bulunabilmektedir Bu cinsel girişim istenmemekte ya da ilişkinin geleceğinden dolayı sıkıntı hissedilmektedir
Hollender ve Hirsch bu durumu yaşayan kadınların temel olarak anne-çocuk tipinde bir ilişkiye eğilimli olduklarını yetişkin ilişkileri ve sorumluluklarına hazır olmadıklarını ve cinsel sorunlarının olabileceğini belirtmişlerdir
Ülkemizde de Şar ve Savaşır’ın yaptığı araştırmalara göre çok sayıda bitip tükenmez hayal kırıklıklarına maruz bırakıldıkları saptanmıştır
Bu şekilde bir altyapısı olan bozukluk zamanında harekete geçilmezse kişinin ve çevresinin hayatını tehliaaae sokabilecek durumlara yol açabilir Eşlere düşen görevler arasında duygusal paylaşımlarını arttırmak gelmektedir Çünkü sizin ve çocuklarınızın hatta torunlarınızın mutluluğu ve sağlığı sadece sizin değil eşinizin de elindedir
Anne ve babalar ise sürekli içine atıp bu tür psikiyatrik sorunlar yaşayabilecek kişiler yetiştirmiş olacaklardır
Bu kişilerin diğer yakınlarına da görevler düşmektedir Öncelikle herkes empati
(kendisini başkaları yerine koyarak düşünüp bu durumdaki kişileri psikiyatrik tedaviye yönlendirmeye çalışmalıdırlar
Psikiyatrik tedaviler ile bireylerin bu durumu yaşarken acil olarak zarar görmeden ilaç tedavileri ya da terapiler ile normal durumlarına getirilmesi hedeflenir Sonrasında kişinin geçmişteki travmalarının çözümlenmesine çalışılır Bu noktada aile terapileri gerekebilir En son aşamada ise kişinin sorunlarla başetmede daha uygun ve etkin davranabilmesi için gerekli benlik gücünün sağlanması amaçlanır