Arş kelimesi İslam inancında oldukça önemli bir kavramdır ve Allah’ın yaratıcılığını, egemenliğini ve yüceliğini ifade eder. Kuran-ı Kerim’de ve hadislerde geçen Arş kelimesi, Allah’ın tahtı ve kudreti olarak tasvir edilir ve yaratılmışlar üzerindeki mutlak hükümranlığını vurgular. Lügat anlamında "arş" kelimesi Arapça "taht" ya da "yüce makam" anlamlarına gelirken, dini kavram olarak Allah’ın egemenliğini yüceltir.
Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Arş'a sıkça vurgu yapılır. Örneğin, Hud Suresi'nde Allah’ın yedi göğü ve yeri altı günde yarattığı ve Arş üzerinde hükümran olduğu belirtilir. Taha Suresi'nde ise Rahman’ın Arş’a istiva ettiği ifade edilir. Peygamber Efendimiz (sav) de Arş’ın Allah’ın büyüklüğünü ve ilahi rahmetini simgelediğini vurgulamıştır.
Arş ve Kürsi arasındaki fark da önemli bir konudur. Arş, Allah’ın mutlak egemenliğini ve yüceliğini temsil ederken, Kürsi daha alt bir mertebedir ve Allah’ın ilminin büyüklüğünü ifade eder. Ayet-el Kürsi'de Allah’ın kürsüsünün gökleri ve yeri kapladığı belirtilir.
Arş’ın manevi anlamı, Allah’ın zatı ve sıfatlarının yansıdığı yüce bir makam olarak düşünülür. İslam âlimleri Arş’ı maddi bir varlık olarak değil, Allah’ın yaratılmışlara olan hâkimiyetini, kudretini ve yüceliğini simgeleyen bir kavram olarak yorumlamışlardır. Arş’ın insan hayatındaki yansımaları arasında, Tevhid inancını anlamak, Allah’a teslim olmak ve ibadet etmek gibi önemli unsurlar bulunur. Arş, insanın Allah karşısındaki acziyetini ve O’na duyduğu ihtiyacı hatırlatır, böylece tevhid inancının önemini vurgular.