Ahirete iman hakkında ayetler
Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; öbür dünya gününe de kesin olarak inanırlar
Bakara : 4
Onlar, elbette Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir
Bakara : 46
Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir
Bakara : 62
Ve bir günden sakının oysa, o günde hiç kimse başka biri namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat üstünlük vermez Onlar hiçbir destek da görmezler
Bakara : 123
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir Ana iyilik, o kimsenin yaptığıdır ama, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir Antlaşma yaptığı vakit sözlerini yerine getirir Bıkkınlık, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır Müttakîler fakat onlardır!
Bakara : 177
Rabbimiz! Gelmesinde belirsizlik edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin Allah katiyen sözünden dönmez
Âli İmrân : 9
Lakin, onları gelmesinde şüphe edilmeyen bir gün için topladığımız ve hiçbir haksızlığa uğramaksızın herkese kazandığı şeyler tastamam ödendiği süre halleri nice olur?
Âli İmrân : 25
Allah'a ve öbür dünya gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba dûçâr olurlar) Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne fena bir arkadaştır o!
Nisâ : 38
Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu benzeri! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir
Nisâ : 39
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete doğrusu inanıyorsanız onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu keza uğurlu, hem de sonuç bakımından daha güzeldir
Nisâ : 59
Ama içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz
Nisâ : 162
Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar)
En'âm : 113
Halbuki âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boş yere çıkmıştır Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!
A'râf : 147
Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı direkt olarak kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır
Tevbe : 18
(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescidi Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez
Tevbe : 19
Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler Allah takvâ sahiplerini öyle iyi bilir
Tevbe : 44
Allah ’ın onları, sözde günün ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder vaziyette baştan diriltip toplayacağı gün arasında birbirleriyle tanışırlar Allah ’ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır Zira onlar dürüst yola gitmemişlerdi
Yûnus : 45
İlâhınız bir tek Tanrı'dır Fakat ahirete inanmayanlar var ya, onların kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir
Nahl : 22
De fakat: Ben, sadece sizin gibi bir beşerim (Şu var oysa) bana, İlâh'ınızın, yalnızca bir İlâh olduğu vahyolunuyor Bundan Böyle her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın
Kehf : 110
Sahiden, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım
Neml : 23
O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler
Lokmân : 4
Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve katiyen değişkenlik olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de deli alevli cehennemdedir
Şûrâ : 7
Birisi, artış derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
Meâric : 1
Cinayet (ve hesap) gününün doğruluğuna inananlar;
Meâric : 26 *
Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; öbür dünya gününe de kesin olarak inanırlar
Bakara : 4
Onlar, elbette Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir
Bakara : 46
Şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de Allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır Onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir
Bakara : 62
Ve bir günden sakının oysa, o günde hiç kimse başka biri namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat üstünlük vermez Onlar hiçbir destek da görmezler
Bakara : 123
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir Ana iyilik, o kimsenin yaptığıdır ama, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir Antlaşma yaptığı vakit sözlerini yerine getirir Bıkkınlık, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır Müttakîler fakat onlardır!
Bakara : 177
Rabbimiz! Gelmesinde belirsizlik edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin Allah katiyen sözünden dönmez
Âli İmrân : 9
Lakin, onları gelmesinde şüphe edilmeyen bir gün için topladığımız ve hiçbir haksızlığa uğramaksızın herkese kazandığı şeyler tastamam ödendiği süre halleri nice olur?
Âli İmrân : 25
Allah'a ve öbür dünya gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba dûçâr olurlar) Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne fena bir arkadaştır o!
Nisâ : 38
Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu benzeri! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir
Nisâ : 39
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete doğrusu inanıyorsanız onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu keza uğurlu, hem de sonuç bakımından daha güzeldir
Nisâ : 59
Ama içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz
Nisâ : 162
Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar)
En'âm : 113
Halbuki âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boş yere çıkmıştır Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!
A'râf : 147
Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı direkt olarak kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır
Tevbe : 18
(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescidi Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez
Tevbe : 19
Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler Allah takvâ sahiplerini öyle iyi bilir
Tevbe : 44
Allah ’ın onları, sözde günün ancak bir saati kadar kaldıklarını zanneder vaziyette baştan diriltip toplayacağı gün arasında birbirleriyle tanışırlar Allah ’ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır Zira onlar dürüst yola gitmemişlerdi
Yûnus : 45
İlâhınız bir tek Tanrı'dır Fakat ahirete inanmayanlar var ya, onların kalpleri inkârcı, kendileri de böbürlenen kimselerdir
Nahl : 22
De fakat: Ben, sadece sizin gibi bir beşerim (Şu var oysa) bana, İlâh'ınızın, yalnızca bir İlâh olduğu vahyolunuyor Bundan Böyle her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın
Kehf : 110
Sahiden, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım
Neml : 23
O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler
Lokmân : 4
Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve katiyen değişkenlik olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de deli alevli cehennemdedir
Şûrâ : 7
Birisi, artış derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
Meâric : 1
Cinayet (ve hesap) gününün doğruluğuna inananlar;
Meâric : 26 *