(¯´•._.• Üye •._.•´¯)
Hz Muhammedin Dış Gorunumu Ve Guzelliği
Peygamberimizin Dış Gorunumu Ve Guzelliği Nedir
Sahabeler Peygamber (sav) efendimizin guzelliğini şoyle anlatıyorlardı:
Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem cok yakışıklı ve alımlı idi Mubarek yuzu ayın on dordundeki dolunay gibi parlardı Burnu gayet guzel idi Gur sakallı, iri gozlu, duz yanaklı idi Ağzı geniş, dişleri inci gibi parlaktı Boynu sanki bir gumuş huzmesi idi İki omuzu arası geniş, omuz kemik başları kalın idi
Enes b Malik (ra) anlatıyor:
Resulullah Efendimizin boyu; ne cok uzun, ne de fazla kısa idi Teni de ne duru beyaz, ne de koyu esmerdi Sacları ise ne duz, ne de kıvırcık idi Kırk yaşına geldiğinde, Allah Teala Onu peygamber olarak gonderdi Peygamber olduktan sonra, Mekkede 10 sene, Medinede de 10 yıl kaldı ve 60 yaşlarında vefat etti Bu fani hayata veda ettiklerinde, sacında ve sakalında
20 tel ak sac yoktu 67
Resulullah (sav) beyaz, guzel ve mutedil (yavaş ve mulayim, itidalli) idiler
Enes b Malik (ra) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz orta boylu idi; uzun da değildi, kısa da değildi; hoş bir gorunuşu vardı Sacı ise ne kıvırcık, ne de duzdu Mubarek (İlahi hayrın bulunduğu şey, bereketlenmiş, coğalmış, hayırlı, uğurlu) yuzlerinin rengi ise nurani beyazdı
Bera b Azib (ra) anlatıyor:
Resullullah Efendimizden daha guzel birini gormedim Omuzlarını doğen sacları vardı İki omuz arası genişce idi Boyu ise ne kısa idi, ne de uzundu
Hz Alinin torunlarından İbrahim b Muhammed (ra) rivayet ediyor:
Dedem Hz Ali, Peygamber Efendimizi anlatırken Onu şoyle tavsif (vasıflandırırdı) ederdi:
Peygamber Efendimiz, ne aşırı derecede uzun, ne de kısa idi; O bulunduğu topluluğun orta boylusu idi Sacları, ne kıvırcık ne de dumduzdu; hafifce dalgalı idi Mubarek yuzlerinin rengi kırmızıya calar şekilde beyaz; gozleri siyah; kirpikleri sık ve uzun; omuz başları iri yapılı idi O, insanların en comert gonullusu, en doğru sozlusu, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi Kendilerini ansızın gorenler, Onun heybeti karşısında cok şiddetli heyecanlanırlar; ustun vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu herşeyden cok severlerdi Onun ustunluklerini ve guzelliklerini tanıtmaya calışan kimse; Ben, gerek ondan once, gerek ondan sonra, onun gibi birisini gormedim, demek suretiyle, Onu tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi Allahın salat (dua, Peygamberimize (sav) yapılan dua, istiğfar, rahmet, namaz) ve selamı Onun uzerine olsun
Hz Hasan (ra) naklediyor:
Resulullah Efendimiz, yaradılıştan heybetli ve muhteşemdi Mubarek yuzu, dolunay halindeki ayın parlaklığı gibi nur sacardı Orta boyludan uzun, ince uzundan kısa idi Sacları kıvırcık ile duz arası idi; şayet kendiliğinden ikiye ayrılmışlarsa onları başının iki yanına salar, değilse ayırmazlardı Uzattıkları takdirde sacları kulak yumuşaklarını gecerdi Peygamber Efendimizin rengi, ezherullevn (pek beyaz ve parlak renk) idi, yani nurani beyazdı Alnı acıktı Kaşları; hilal gibi, gur ve birbirine yakındı
Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi gumuş berraklığında idi Vucudunun butun azaları birbiri ile uyumlu olup yakışıklı bir yapıya sahipti
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:
Hazreti Peygamber, gumuşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; sacları da hafif dalgalı idi
Efendimiz (sav) beyaza pembe karışık renkte idi Gozleri siyah, kirpikleri sık ve uzun idi
Allah Resulunun alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gurdu Iki kaşı arası acık olup, halis bir gumuş gibiydi Gozleri pek guzel, bebekleri simsiyahtı Kirpikleri birbirine gececek şekilde gurdu Gulduğunde dişleri cakan şimşek gibi parıldardı Iki dudağı da emsalsiz şekilde guzeldi Sakalı gurdu Boynu pek guzeldi, ne uzun ne kısaydı Boynunun guneş ve ruzgar goren kısmı altın alaşımlı gumuş ibrik gibi gumuşun beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı Goğsu genişti, goğsunun duzluğu aynayı, beyazlığı da ayı andırırdı Omuzları genişti Kol ve pazuları irice idi Avucları ipekten daha yumuşaktın
Peygamber Efedimizin hicret yolculuğu sırasında cadırını ziyaret ettiği Ummu Mabed isimli comertliği, iffeti ve cesareti ile tanınan biri, Peygamber Efendimizi tanımamıştır Ancak Peygamberimiz (sav)i anlatılanlardan tanıyan kocasına, onu şoyle tarif etmiştir:
Aydın yuzlu ve guzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi Gozlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı Sacı ile kirpik ve bıyıkları gumrahtı (bol, gur) Sesi kalındı Sustuğu zaman vakarlı (ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş), konuştuğu zaman da heybetli idi Uzaktan bakıldığında insanların en guzeli ve en sevimlisi gorunumundeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir gorunuşu vardı Cok tatlı konuşuyordu Orta boylu idi; bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi Uc kişinin arasında en guzel goruneni ve nur yuzlu olanıydı Arkadaşları, ortalarına almış durumda hep onu dinlerler; buyurduğu zaman da hemen buyruğunu yerine getirirlerdi Konuşması tok ve kararlı idi
Kendisini gorenlerin anlattıklarında da gorulduğu gibi, Peygamber Efendimiz olağanustu yakışıklı, gorenlerin nefesini kesecek kadar guzel yuzlu ve guzel endamlı idi Ayrıca atletik ve son derece etkili bir yapısı vardı ve cok kuvvetli idi
alıntı
Peygamberimizin Dış Gorunumu Ve Guzelliği Nedir
Sahabeler Peygamber (sav) efendimizin guzelliğini şoyle anlatıyorlardı:
Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem cok yakışıklı ve alımlı idi Mubarek yuzu ayın on dordundeki dolunay gibi parlardı Burnu gayet guzel idi Gur sakallı, iri gozlu, duz yanaklı idi Ağzı geniş, dişleri inci gibi parlaktı Boynu sanki bir gumuş huzmesi idi İki omuzu arası geniş, omuz kemik başları kalın idi
Enes b Malik (ra) anlatıyor:
Resulullah Efendimizin boyu; ne cok uzun, ne de fazla kısa idi Teni de ne duru beyaz, ne de koyu esmerdi Sacları ise ne duz, ne de kıvırcık idi Kırk yaşına geldiğinde, Allah Teala Onu peygamber olarak gonderdi Peygamber olduktan sonra, Mekkede 10 sene, Medinede de 10 yıl kaldı ve 60 yaşlarında vefat etti Bu fani hayata veda ettiklerinde, sacında ve sakalında
20 tel ak sac yoktu 67
Resulullah (sav) beyaz, guzel ve mutedil (yavaş ve mulayim, itidalli) idiler
Enes b Malik (ra) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz orta boylu idi; uzun da değildi, kısa da değildi; hoş bir gorunuşu vardı Sacı ise ne kıvırcık, ne de duzdu Mubarek (İlahi hayrın bulunduğu şey, bereketlenmiş, coğalmış, hayırlı, uğurlu) yuzlerinin rengi ise nurani beyazdı
Bera b Azib (ra) anlatıyor:
Resullullah Efendimizden daha guzel birini gormedim Omuzlarını doğen sacları vardı İki omuz arası genişce idi Boyu ise ne kısa idi, ne de uzundu
Hz Alinin torunlarından İbrahim b Muhammed (ra) rivayet ediyor:
Dedem Hz Ali, Peygamber Efendimizi anlatırken Onu şoyle tavsif (vasıflandırırdı) ederdi:
Peygamber Efendimiz, ne aşırı derecede uzun, ne de kısa idi; O bulunduğu topluluğun orta boylusu idi Sacları, ne kıvırcık ne de dumduzdu; hafifce dalgalı idi Mubarek yuzlerinin rengi kırmızıya calar şekilde beyaz; gozleri siyah; kirpikleri sık ve uzun; omuz başları iri yapılı idi O, insanların en comert gonullusu, en doğru sozlusu, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi Kendilerini ansızın gorenler, Onun heybeti karşısında cok şiddetli heyecanlanırlar; ustun vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu herşeyden cok severlerdi Onun ustunluklerini ve guzelliklerini tanıtmaya calışan kimse; Ben, gerek ondan once, gerek ondan sonra, onun gibi birisini gormedim, demek suretiyle, Onu tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi Allahın salat (dua, Peygamberimize (sav) yapılan dua, istiğfar, rahmet, namaz) ve selamı Onun uzerine olsun
Hz Hasan (ra) naklediyor:
Resulullah Efendimiz, yaradılıştan heybetli ve muhteşemdi Mubarek yuzu, dolunay halindeki ayın parlaklığı gibi nur sacardı Orta boyludan uzun, ince uzundan kısa idi Sacları kıvırcık ile duz arası idi; şayet kendiliğinden ikiye ayrılmışlarsa onları başının iki yanına salar, değilse ayırmazlardı Uzattıkları takdirde sacları kulak yumuşaklarını gecerdi Peygamber Efendimizin rengi, ezherullevn (pek beyaz ve parlak renk) idi, yani nurani beyazdı Alnı acıktı Kaşları; hilal gibi, gur ve birbirine yakındı
Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi gumuş berraklığında idi Vucudunun butun azaları birbiri ile uyumlu olup yakışıklı bir yapıya sahipti
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:
Hazreti Peygamber, gumuşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; sacları da hafif dalgalı idi
Efendimiz (sav) beyaza pembe karışık renkte idi Gozleri siyah, kirpikleri sık ve uzun idi
Allah Resulunun alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gurdu Iki kaşı arası acık olup, halis bir gumuş gibiydi Gozleri pek guzel, bebekleri simsiyahtı Kirpikleri birbirine gececek şekilde gurdu Gulduğunde dişleri cakan şimşek gibi parıldardı Iki dudağı da emsalsiz şekilde guzeldi Sakalı gurdu Boynu pek guzeldi, ne uzun ne kısaydı Boynunun guneş ve ruzgar goren kısmı altın alaşımlı gumuş ibrik gibi gumuşun beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı Goğsu genişti, goğsunun duzluğu aynayı, beyazlığı da ayı andırırdı Omuzları genişti Kol ve pazuları irice idi Avucları ipekten daha yumuşaktın
Peygamber Efedimizin hicret yolculuğu sırasında cadırını ziyaret ettiği Ummu Mabed isimli comertliği, iffeti ve cesareti ile tanınan biri, Peygamber Efendimizi tanımamıştır Ancak Peygamberimiz (sav)i anlatılanlardan tanıyan kocasına, onu şoyle tarif etmiştir:
Aydın yuzlu ve guzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi Gozlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı Sacı ile kirpik ve bıyıkları gumrahtı (bol, gur) Sesi kalındı Sustuğu zaman vakarlı (ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş), konuştuğu zaman da heybetli idi Uzaktan bakıldığında insanların en guzeli ve en sevimlisi gorunumundeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir gorunuşu vardı Cok tatlı konuşuyordu Orta boylu idi; bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi Uc kişinin arasında en guzel goruneni ve nur yuzlu olanıydı Arkadaşları, ortalarına almış durumda hep onu dinlerler; buyurduğu zaman da hemen buyruğunu yerine getirirlerdi Konuşması tok ve kararlı idi
Kendisini gorenlerin anlattıklarında da gorulduğu gibi, Peygamber Efendimiz olağanustu yakışıklı, gorenlerin nefesini kesecek kadar guzel yuzlu ve guzel endamlı idi Ayrıca atletik ve son derece etkili bir yapısı vardı ve cok kuvvetli idi
alıntı