Medeni usul hukukunun amaci nedir?

Medeni usul hukukunun amacı nedir?​

Medeni Usul Hukukunun amacı sübjektif hakların korunması ve gerçekleşmesini sağlamak ve objektif Page 3 2 hukukun korunarak hukuk barışının sağlanmasıdır. Medeni Usul Hukukunun kamu hukuku niteliği ağır basar. Maddi hukuk olarak Lex Causae (uyuşmazlığın hukuku) uygulansa bile, hâkim kendi usulünü uygular.

Hukuk davalarında ispat yükümlülüğü kime aittir?​

İlgili madde şu şekildedir: “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir[6].

İkrar nedir Medeni Usul?​

İkrar nedir Medeni Usul?
İkrar kısaca; taraflardan birinin ileri sürmüş olduğu vakıanın diğer tarafça doğru olduğunun bildirilmesidir. Bu bakımdan bir taraf usul işlemi olan ikrar ile taraflar arasında çekişmeli olan vakıa artık çekişmeli olmaktan çıkar ve ispata gerek kalmaz.

Medeni usul hukukunun konusu nedir?​

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Usul, Arapça kökenli bir sözcük olup anlamı ” belli bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol” anlamına gelir. Medeni sözcüğü ise özel hukuk anlamında kullanılmaktadır.

Medeni usul hukukunun kaynakları neler?​

Medeni Usul Hukukunun Kaynakları
- – Anayasa.
- – Uluslararası Sözleşmeler.
- – Hukuk Muhakemeler Kanunu.
- – Medeni Kanun.
- – Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mah. Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun.
- – Kadastro Kanunu.
- – HSYK Kanunu.
- – Yargıtay Kanunu.

Borcun ifa edildiğini kim ispat eder?​

Borcun ifa edildiğini kim ispat eder?
TBK’nun 89. Maddesi uyarınca para borçları götürülecek borçlardan olup borcun alacaklının verme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla bu durumda alacaklının/davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacaktır.
İspat yüküyse HMK m. 190 gereği bir vakıanın hukuki sonucundan hak çıkaracak kişinin o vakıayı ispatla yükümlü tutulması ve bu vakıanın ispat edilmemesi sonucu ortaya çıkan ispat- sızlık riskinin ispat yükü kendisinde olan tarafın aleyhine sonuçlanmasını ifade eder.
İlk görünüş ispatı, emare delilin mahkeme içtihatları vasıtasıyla geliştirilmiş özel bir türüdür. Dolaylı ispat da denilen bu emare bir ispat konusudur38. İlk görünüş ispatı ve emare delil arasında esaslı bir farklılık tespit edilememiştir.

Medeni usul hukukunun amacı sübjektif hakların korunması ve gerçekleşmesini sağlamak ve aynı zamanda objektif hukukun korunarak hukuk barışının sağlanmasıdır. Medeni Usul Hukuku ağırlıklı olarak kamu hukuku niteliği taşımaktadır. Uyuşmazlığın hukuku olarak da bilinen maddi hukuk uygulanırken bile, hâkim kendi usulünü uygular.

Hukuk davalarında ispat yükümlülüğü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yani, bir vakıayı ispat etme yükümlülüğü, bu vakıadan hak çıkaran tarafa düşmektedir.

İkrar, taraflardan birinin ileri sürdüğü bir vakıanın diğer tarafça doğruluğunun kabul edilmesidir. İkrar sayesinde taraflar arasındaki çekişmeli bir vakıa doğruluğu kabul edilmiş olur ve bu durumda ispata gerek kalmaz.

Medeni usul hukukunun konusu, özel hukuk yargılama usullerini konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargılama olmak üzere ikiye ayrılır. Usul, Arapça kökenli bir terim olup "belirli bir amaca ulaşmak için izlenen yol" anlamına gelir. Medeni terimi ise özel hukuk anlamında kullanılmaktadır.

Medeni Usul Hukukunun kaynakları arasında Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Medeni Kanun, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun, Kadastro Kanunu, HSYK Kanunu ve Yargıtay Kanunu bulunmaktadır.

Borcun ifa edildiğini kanıtlama yükü borcu ödeyen kişiye aittir. Yani, borcu ödendiğini ispat etmek borcu ödeyen kişinin yükümlülüğündedir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesine göre hüküm altına alınmıştır.

Hakların korunmasında ispat yükü, bir vakıanın hukuki sonucundan hak çıkaran kişinin o vakıayı ispatla yükümlü olması anlamına gelir. Eğer bu vakıa ispat edilmezse, ispat yükü kendisinde olan tarafın aleyhine sonuçlar doğurabilir.

İlk görünüş ispatı, mahkeme içtihatlarıyla geliştirilmiş bir yöntem olup emare delilin özel bir türüdür. Diğer adıyla dolaylı ispat olarak da bilinen bu ispat türü, mahkemelerde davalı tarafın lehine sonuçlar doğurabilir. Bu konuda emare delili ve ilk görünüş ispatı arasında temel bir fark bulunmamaktadır.