Zeberus
Yönetici
Burun estetiği her geçen çok daha fazla kişinin tercih ettiği bir cerrahi işlemdir. Elbette her estetik ameliyattan sonra olduğu gibi burun estetiğinden sonra da bazı komplikasyonlar oluşabilir. Bu kapsamda burun estetiğinden sonra sinüzit oluşumunun çözülüp çözülemeyeceği hastalar tarafından merak edilmektedir. Aynı durumlar estetik sonrası baş ağrısı ve horlama problemleri için de geçerlidir.
Burun Estetiğinden Sonra Sinüzit Tedavi Edilebilir mi?
Burun çevresinde bulunan sinüs isimli boşluklarda yaşanan iltihaplanmalara sinüzit adı verilir. Burun bölgesinin her iki tarafında bulunan bu iltihapların ilk belirtileri;
Geniz akıntısı
Burun tıkanıklığı
Baş ağrısı
Nefes darlığı hissi
Koku duyusunda azalma şeklindedir.
Sinüzit problemi olan ve burun estetiği yaptıran hastalar elbette doğru tedavi yöntemleriyle bu soruna çözüm bulabilir. Ancak burun estetiğinden sonra estetik cerrahın önerilerini dinleyerek ikinci bir uygulamaya başvurulabilir. Eğer kişide akut sinüzit problemi var ise bu durum burun estetiği ile giderilmiş olacaktır. Ayrıca kronik sinüzit hastalarında da burundaki et alınabilir ancak kemik eğriliği için yeni bir tedavi süreci uygulanabilir.
Burun Estetiğinden Sonra Baş Ağrısı
Burun estetiğinden sonra baş ağrısı olası bir komplikasyondur. Hastalara bu süreçle ilgili olarak reçete edilecek ağrı kesicilerle ağrıların dindirilmesi sağlanır. Ayrıca ilk günlerde baş ağrısına morarma ve şişme gibi komplikasyonlar da eşlik eder. Yine de burun estetiğinden sonra baş ağrısı tedavisiiçin sadece cerrahın önereceği ağrı kesici ilaçların kullanılması gerekir.
Burun Estetiğinden Sonra Horlama Problemleri
Horlama sorunu olan hastalara yapılacak ilk muayenede burun başta olmak üzere dil kökü, yumuşak damak ve bademciğe bakılır. Başvurulacak ilk tedavi yöntemi ise burunda meydana gelebilecek sorunları ortadan kaldırmaktır. Burun estetiği sayesinde burundaki tıkanıklıklar onarılır ve horlama problemi de sona ermiş olur. Ancak burun estetiğinden sonra horlamadurumu devam ediyorsa, bademcik ve yumuşak damak bölgelerine yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Özet olarak burun estetiğinden sonra baş ağrısı, horlama veya sinüzit gibi problemlerin giderileceği unutulmamalıdır. Sorunların devam etmesi halinde ek tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.
Burun Estetiğinden Sonra Sinüzit Tedavi Edilebilir mi?
Burun çevresinde bulunan sinüs isimli boşluklarda yaşanan iltihaplanmalara sinüzit adı verilir. Burun bölgesinin her iki tarafında bulunan bu iltihapların ilk belirtileri;
Geniz akıntısı
Burun tıkanıklığı
Baş ağrısı
Nefes darlığı hissi
Koku duyusunda azalma şeklindedir.
Sinüzit problemi olan ve burun estetiği yaptıran hastalar elbette doğru tedavi yöntemleriyle bu soruna çözüm bulabilir. Ancak burun estetiğinden sonra estetik cerrahın önerilerini dinleyerek ikinci bir uygulamaya başvurulabilir. Eğer kişide akut sinüzit problemi var ise bu durum burun estetiği ile giderilmiş olacaktır. Ayrıca kronik sinüzit hastalarında da burundaki et alınabilir ancak kemik eğriliği için yeni bir tedavi süreci uygulanabilir.
Burun Estetiğinden Sonra Baş Ağrısı
Burun estetiğinden sonra baş ağrısı olası bir komplikasyondur. Hastalara bu süreçle ilgili olarak reçete edilecek ağrı kesicilerle ağrıların dindirilmesi sağlanır. Ayrıca ilk günlerde baş ağrısına morarma ve şişme gibi komplikasyonlar da eşlik eder. Yine de burun estetiğinden sonra baş ağrısı tedavisiiçin sadece cerrahın önereceği ağrı kesici ilaçların kullanılması gerekir.
Burun Estetiğinden Sonra Horlama Problemleri
Horlama sorunu olan hastalara yapılacak ilk muayenede burun başta olmak üzere dil kökü, yumuşak damak ve bademciğe bakılır. Başvurulacak ilk tedavi yöntemi ise burunda meydana gelebilecek sorunları ortadan kaldırmaktır. Burun estetiği sayesinde burundaki tıkanıklıklar onarılır ve horlama problemi de sona ermiş olur. Ancak burun estetiğinden sonra horlamadurumu devam ediyorsa, bademcik ve yumuşak damak bölgelerine yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Özet olarak burun estetiğinden sonra baş ağrısı, horlama veya sinüzit gibi problemlerin giderileceği unutulmamalıdır. Sorunların devam etmesi halinde ek tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.